Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kapital 1. Cilt

Karl Marx

Kapital 1. Cilt Sözleri ve Alıntıları

Kapital 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Kapital 1. Cilt kitap alıntılarını, Kapital 1. Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her türlü teknik ve teknolojik alet, doğa üzerindeki insan iradesinin ya da insan etkinliğinin araçlarıdır, insan emeğinin doğal uzantılarıdır. “Bunlar,insan eli tarafından insan beyninin yarattığı organlardır; nesneleşmiş bilgi gücüdür.”
Kapitalizm aslında nedir -4
Yeniden üretilemeyen doğal zenginlikler de dahil olmak üzere, toplumsal zenginliğin neredeyse bütün öğelerinin emtia şeklini aldığı ve meta olarak kullanıldığı ilk tarihsel iktisat biçimi kapitalizmdir.
Reklam
Değiş tokuş gerek bir meta’ya karşı başka bir meta sürmekle doğrudan doğruya ve gerekse para aracılığıyla yapılsın, değiş-tokuş yasası sürekli olarak aynı kalır, değişmez. Eğer değiş-tokuş değerleri eşit değilse, birini üretmek için gerekli emek öbürünü üretmek için gerekli emeğe eşit değilse, bir mal hiçbir zaman başka bir mal ile değiş edilemez.
Para ortaya çıktıktan sonra malın malla doğrudan doğruya ya da araçsız değiş edilmeleri hemencecik durur. Bundan sonra değiş tokuşlar, paranın aracılığıyla yapılmak zorunda kalır. Bundan ötürü bir mal başka bir mal haline geçmek istediğinde önce mal paraya çevrilir, sonra da para iken yeniden mal olur. Sonuçta, değiş tokuşların formülü sürekli bir mal olmayacak; alternatif, yani ardı ardına dönüp gelen mal ve para zinciri olacaktır. Mal-Para-Mal-Para-Mal-Para.
Kapitalist üretim sürecinin örgütlenmesi, bir kez tamamlandı mı, bütün direnişleri kırar. Durmaksızın bir nispi artı-nüfus yaratılması, işgücün arz ve talep yasasını, dolayısıyla ücretleri, sermayenin isteklerine tekabül eden sınırlarda tutar. Ekonomik ilişkilerin sessiz zorlaması, kapitalistin emekçiyi tahakküm altına almasını tamamlar. Ekonomik koşullar dışında, doğrudan zor, kuşkusuz hâlâ kullanılır ama ancak istisnai olarak kullanılır. İşlerin olağan gittiği sıralarda, emekçi ‘üretimin doğal yasalarına’ bırakılabilir. Yani, olağan hâllerde işçinin sermayeye olan bağımlılığına bel bağlamak mümkündür. İşçinin sermayeye olan bağımlılığı, üretimin kendi koşullarından doğan ve üretimin koşullarının sürekliliğiyle güvence altına alınan bir bağımlılıktır. Oysa, kapitalist üretimin tarihsel doğuşu sırasında durum başka türlüdür. Yükseliş hâlindeki burjuvazi, ücretleri ‘düzenlemek’, yani ücretleri artı-değer üretimine uygun sınırlar içine girmeye zorlamak, işgününü uzatmak, emekçiyi normal bir bağımlılık durumunda tutmak için devletin gücüne ihtiyaç duyar ve devlet gücünü kullanır. Bu, ilkel birikim denilen şeyin esas öğelerinden biridir.”
İşgününün uzatılmasıyla üretilen artı-değere, ben, mutlak artı değer diyorum. Buna karşılık, gerekli emek-zamanının kısaltılması, ve bunun sonucu, işgününün iki kısmının uzunluklarındaki değişiklikten doğan artı-değere, nispi artı-değer diyorum.
Sayfa 306
Reklam
idea adı altında bağımsız bir özneye bile dönüştürdüğü düşünme süreci, bu sürecin sadece dış görünüşünü oluşturan gerçekliğin demiurgosudur (yaratıcı, var eden) ... Bendeyse, tam tersine, düşünsel olan (das Idealle), maddi olanın insan kafasına yerleş­ tirilmiş ve tercüme edilmiş biçiminden başka bir şey değildir.
Ölümsüzlük özlemi sonsuza kadar yaşama hakkı tasavvuru, temelinde bencilce ve gerçek dışıdır. Varolmayan "öteki dünya" için zamanını boşa harcamaktansa, bu dünyayı yaşanacak bir yer haline getirmek için çaba harcamak gerekir. Çünkü bu dünyaya doğmuş insanların büyük çoğunluğu için, sorun ölümden sonra yaşamın olup olmadığı değil, aksine ölümden önce yaşamın olup olmadığıdır.
Bir sanayi ya da ticaret merkezi olan kentte sermaye ne denli hızlı birikir, buralara, sömürülebilir insan malzemesinin akışı ne denli hızlı olursa, işçilerin sığınmak zorunda oldukları konutlar da o derece sefil ve perişan olur.
Artı değer üretimde yaratılır, dolaşımda gerçekleşir.
Meta sahibi kendi emeği ile değer yaratabilir, ama kendiliğinden büyüyen bir değer yaratamaz. Elindeki metaın değerini ona yeni emek katarak artırabilir, örneğin deriyi çizme yaparak, elindeki değere daha çok değer kata bilir. Aynı malzeme, daha büyük bir miktar da emek içerdiği için şimdi daha çok değere sahiptir. Çizme, deriden daha çok değere sa hiptir, ama derinin değeri eskiden neyse şimdi de aynıdır; kendisini büyütmemiş, çizme yapımı sırasında artı-değer katmamıştır. İşte bunun için, dolaşım alanı dışında, meta üreticisi, diğer meta sahipleri ile temasa gelmeden, değeri büyütemez ve dolayısıyla pa rayı ya da metalan sermayeye dönüştüremez. O halde sermayenin dolaşımdan doğması olanaksız olduğu gibi, dolaşımdan ayrı olarak oluşması da aynı ölçüde olanaksızdır. Sermayenin kökeninin aynı zamanda hem dolaşımın içinde, hem de dışında olması gerekir.
Reklam
Paranın ödeme aracı işlevi, sınırsız bir çelişkinin varlığına işaret eder. Ödemeler birbirlerini dengelerlikleri sürece, para, yalnızca, bir hesap parası, bir değer ölçüsü olarak düşünsel bir işlevi ye rine getirir. Fiili ödemeler yapılması gerektiği sürece, para, artık bir dolaşım aracı, ürünlerin değişiminde geçici bir etken olarak hiz met etmez, toplumsal emeğin bireysel cisimleşmesi, değişim değerinin bağımsız varlık biçimi, evrensel meta olarak iş görür. Bu çelişki, para bunalımı diye bilinen iktisadi ve ticari bunalımların bu evrelerinde açıkça görülür.Bu gibi bunalımlar, ancak, uzayıp giden ödemeler zincirinin ve bunlann kapanması için yapay bir sis temin iyice geliştiği yerlerde görülür
Değişimin yerel bağlarını kopardığı ve metaların değeri gitgide soyut insan emeğinin maddeleşmesine doğru genişlediği ölçüde, paranın niteliği de, evrensel eşdeğer toplumsal işlevini yerine ge tirmek için, doğal haliyle en uygun metalara bağlanır. Bu metalar da değerli madenlerdir.
Kapitalizm aslında nedir -1
Kapitalizm, aynı basit bir biçimde para veya kredi iktisadı ile eşleştirilemeyeceği gibi, salt piyasa ekonomisi değildir. Kapitalizm, kâr uğraşı, kâr açlığı için kullanılacak başka bir kelime de değildir doğrusu.
Kömürü az emekle elmasa çevirmenin yolu bulunabilse, elmasın değeri tuğlanın değerinin altına düşebilir.
Elimizdeki para, satın almayı arzulayabileceğimiz şeyleri temsil ederken, aynı zamanda, bu para karşılığında satmış olduğumuz şeyleri de temsil eder.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.