Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Apokaliptik Din ve Ütopyanın Ölümü

Kara Ayin

John Gray

Kara Ayin Sözleri ve Alıntıları

Kara Ayin sözleri ve alıntılarını, Kara Ayin kitap alıntılarını, Kara Ayin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yirminci yüzyılda sonuç totalitarizmdi; toplumun hemen her yönüyle devlet tarafından denetlendiği bir düzendi. Bugün ise sonuç, özgürlüklerin azaldığı bir ortamda seçimlerin yapıldığı bağnaz bir demokrasi türüdür.
"Sil baştan " bir dünya
11 Eylül 2001 tarihinde binlerce yurttaşın katledilmesi, apokaliptik düşünü Amerikan siyasetinin odağına yerleştirdi. Aynı zamanda Amerikan mitinin bir kısmını oluşturan inançlara yeniden güç kazandırdı.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Sovyet rejimi yirmili yılların başlarından itibaren gerçek biliminsanlarını taciz etti. Sonraları, Nazi Almanya’sında, bilim terör amaçları uğruna çarpıtıldı. Otuzlu yılların sonlarına gelindiğinde, Moskova'nın göbeğindeki Lubyanka hapishanesinde yapılan tıbbi deneylerde insanlar –Alman ve Japon savaş tutsakları, asker ve diplomatlar, Polonyalılar, Koreliler ve Çinliler, siyasi mahkûmlar ve her türden "ulusalcılar" (Yahudiler dahil)– denek olarak kullanıldılar
Bolşevikler baştan yeni bir insan türü yaratmayı amaç edindiler. Nazilerden farklı olarak bu yeni insanlığa ırksal açıdan bakmadılar ama Naziler gibi onlar da bu amaçlarına ulaşmaya yönelik bir girişimde bilim ve sözde bilimden yararlanmaya hazırdılar. "Sosyalist insan"ın ortaya çıkabilmesi için insan doğası değiştirilecekti.
Başlarken ..
"Yeni bir cennet ve yeni bir dünya: Çünkü, ilk cennet ve ilk dünya sona erdi" deniyor, Vahiy kitabında. "Cennet" sözcüğünü çıkarın ve yalnızca "yeni bir dünya"yı bırakın. Işte, tüm ütopyacı dizgelerin sırrıı ve reçetesi elinizdedir. " E. M. Cioran
New England'a gelen Püriten koloniciler İngiliz İç Savaşını körüklemiş olan kehanet niteliğindeki birçok inancı da beraberlerinde getirdiler. Onlara göre, Yeni Dünya'nın kolonileştirilmesi başlı başına apokaliptik bir olaydı..
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Her toplum kendi içinde birbirine ters düşen yaşam ülkülerini barındırır. Ütopyacı bir rejim bu olguyla çatıştığında, sonuç ancak baskı ya da yenilgi olabilir.
Troçki'nin görüşüne göre, tarih insanlığın hem kendini hem de dünyayı denetim altına aldığı bir süreçtir. İnsanın bilgisini artırmasını sınırlayan hiçbir şey olmadığı gibi, etik ve siyasette ilerlemesinin de sınırı yoktur. İnsan doğasında kusurlar varsa, bilim bunları düzeltebilir
Sovyet döneminde Rusya apokalips benzeri bir şeye tanıklık etti. Yaşam hiçbir bakımdan değişmediği halde kamplardaki değişim tamdı. Kolima madenlerinde -Sovyet topraklarının onda birini kaplayan ve her yıl sakinlerinin üçte birinin öldüğü Gulag'ın bir bölümü- çalışarak on yedi yıl geçiren Varlam Şalamov, Amerikan Lend-Lease* programı uyarınca bağışlanan buldozerlerin kampa gelişinden sonraki olayları betimliyordu. Nazizm'e karşı savaşta yardımcı olması düşünülmüş olan buldozerler kamp yaşantısının ilk dönemlerine tarihlenen toplu mezarlar ortaya çıkarıldığında donmuş binlerce cesedi ortadan kaldırmakta kullanılmıştı: "Bu mezarlar, muazzam taş çukurlar ağzına kadar ceset doluydu. Bedenler çürümemişti; yalnızca kirli, her tarafını bitlerin yediği kaşınmış bir derinin kapladığı çıplak iskeletlerdi. Kuzey bu cesetleri içine almayarak var gücüyle bu insan eserine karşı koydu. Taş yenilgiye uğramış, boynu bükülmüş bir biçimde geri çekilerek hiçbir şeyi unutmamaya, beklemeye ve sırrını muhafaza etmeye and içti. Sert kışlar, sıcak yazlar, rüzgarlar, altı yılın yağmuru ölüleri taştan koparmamıştı. Toprak yeraltındaki depolarını gözler önüne sererek açıldı. Çünkü içinde yalnızca altın ve kurşun, tungsten ve uranyum değil, çürümeyen cesetleri de barındırıyordu. Bu cesetler belki de yeniden dirilmeye çalışarak yamaçtan aşağı kaydılar ... (34)"
Irksal önyargı çok eskiye dayanıyor olabilir ama ırkçılık Aydınlanma'nın bir ürünüdür.
Reklam
Kusursuz bir toplum düşüncesi birçok kültürde ve tarihin büyük bölümünde insanlığın aklını meşgul etmiştir.
Amaç, yalnızca iktidarda kalmak değildi. Rusya'yı geri dönüşsüz bir biçimde değiştirmek ve yeniden biçimlendirmekti. On sekizinci yüzyıl sonları Fransa'sında Jakobenlerle başlayıp Paris Komünü'yle devam ederek, devrimci bir diktatörlüğün ütopyacı amaçlarını gerçekleştirmeye kararlı olduğu her yerde, terörden bu şekilde yararlanıldı. Bolşevikler Fransa'da fos çıkmış bir Aydınlanma projesini Rusya'da gerçekleştirmeyi amaçladılar
Nazilerin yaptıklarından ne farkı var ki
Bolşevikler baştan yeni bir insan türü yaratmayı amaç edindiler. Nazilerden farklı olarak bu yeni insanlığa ırksal açıdan bakmadılar ama Naziler gibi onlar da bu amaçlarına ulaşmaya yönelik bir girişimde bilim ve sözde bilimden yararlanmaya hazırdılar. "Sosyalist insan"ın ortaya çıkabilmesi için insan doğası değiştirilecekti. Böyle bir proje o günün bilimsel bilgisiyle olanaksızdı ama Bolşevikler ne denli insanlık dışı olursa olsun her yöntemden yararlanmaya ve düşledikleri dönüşümü gerçekleştirme vaadinde bulunan bir kuram ne denli kuşku uyandırıcı olursa olsun bunu benimsemeye hazırdılar. Sovyet rejimi yirmili yılların başlarından itibaren gerçek bilim insanlarını taciz etti. Sonraları, Nazi Almanyası'nda, bilim terör amaçları uğruna çarpıtıldı. Otuzlu yılların sonlarına gelindiğinde, Moskova'nın göbeğindeki Lubyanka hapishanesinde yapılan tıbbi deneylerde insanlar -Alman ve Japon savaş tutsakları, asker ve diplomatlar, Polonyalılar, Koreliler ve Çinliler, siyasi mahkumlar ve her türden "ulusalcılar" (Yahudiler dahil)- denek olarak kullanıldılar. Bu sürece karşı durma çabalarına karşın bilim totaliter devletin vazgeçilmez bir parçası oldu.
Gerçekleşmesi olanaksız amaçlara ulaşmak için insanlık dışı yöntemlerden yararlanmak devrimci ütopyacılığın özüdür. Bol­şevik Devrimi Jakobenlerle başlayan Avrupalı bir devrimci ge­leneğin vardığı son noktaydı. Marx'ın da ait olduğu bu gelenek toplumu dönüştürmenin meşru bir yolu olarak sistemli terörü onaylıyordu.
İnsanlık tarihinin üç evreye bölünmesinin seküler düşün üzerinde derin bir etkisi olmuştur. Hegel'in insan özgürlüğü­nün üç diyalektik evreden geçerek evrildiği yolundaki görüşü; Marx'ın ilkel komünizmden sınıf toplumu yoluyla küresel ko­münizme ilerleme yolundaki kuramı; Auguste Comte'un insan­lığın dinsel evreden metafizik ve bilimsel gelişim evrelerine ge­çerek evrildiği yolundaki Olgucu tasavvuru üç bölümlü bir şe­manın tekrarlarıdır.
108 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.