Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Karakter Analizi

Wilhelm Reich

Karakter Analizi Gönderileri

Karakter Analizi kitaplarını, Karakter Analizi sözleri ve alıntılarını, Karakter Analizi yazarlarını, Karakter Analizi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bastırılmış bir düşünceye bağlı duyguların az bir kısmı bilincine varmakla kaybolur . Ancak bunun hemen ardından , eğer duygu düşüncenin kendisinde yer tutmuşsa , çok daha büyük ve çok daha önemli kısmı bilinçdışı faaliyetin başka bir parçasına kayar veya duygu bir karakter parçası haline getirilmişse çözülmesi hiç gerçekleşmez....
Şizofren bölünme
30 yıl boyunca şizofren aklını köklü biçimde incelemiş biri olarak, şizofrenlerin ikiyüzlülüğümüzü, acımasızlığımızı, aptallığımızı, kültürümüzün sahteliğini, kaçınmacı tutumumuzu ve gerçeklerden korktuğumuzu bütün çıplaklığıyla gördüklerini iddia ediyorum. Onlar genelde kaçınılan şeye yaklaşma yürekliliğini gösterdiler ve mahvoldular, çünkü nevrotik anne babalarımızdan, kendini beğenmiş öğretmenlerimizden, eğitim kurumlarımızın acımasız müdürlerinden, bilgisiz doktorlardan hiçbir yardım görmeden cehennemin içinden geçtiler. Cehennemden çıkmayı ve yalnızca dehaların barındığı o berrak, temiz havaya ulaşmayı umut ettiler. Bunu başaramamış ve "şeytanın krallığı"nda saplanıp kalmış olmaları onların kabahati değil; bunun sorumlusu homines normales'imizin dipsiz cehaleti ve aptallığıdır.
Sayfa 575Kitabı okudu
Reklam
Gözlerde şizofrenik dalgın ifade
Gözlerin ifadesini dikkatle incelemek suretiyle şizofreniyi teşhis etmenin mümkün olduğu yaygın olarak bilinir. Şizoid karakterlerle tam şizofrenlerde başka dünyalara gitmiş gibi tipik dalgın bakış vardır. Psikotik kişi dalgın ama derin bir bakışla içinizden geçerek uzaklara bakıyor görünür. Sürekli böyle bakmaz. Fakat emosyonlar kabardığında veya konuşurken ciddi konulara değinildiğinde gözler deyim yerindeyse kendinden geçer".
Sayfa 541Kitabı okudu
Şizofren bölünme
Eğer açık sözlülük dürüstlüğün göstergesi olarak kabul edilirse, gerçek şu ki genel olarak şizofren homo normalis'ten çok daha dürüsttür. Her iyi psikiyatrist şizofrenin insanı utandıracak derecede dürüst olduğunu bilir. Ayrıca genelde "derin" denen özelliğe sahiptir, yani olan bitenle temas halindedir. Şizofren ikiyüzlülüğü anlar,
Sayfa 507Kitabı okudu
Orgazm refleksinin hareket ifadesi ve cinsel örtüşme
Genital cinsel dürtünün olağanüstü rolü nereden kaynaklanıyor? Bunun temel ve doğal gücünden kimse kuşku duymuyor. Kimse bundan kaçamıyor. Bütün canlılar âlemi ona tabi. Hatta çiftleşme ve onunla akraba biyolojik işlevler, canlı organizmanın, varlığının devamını garantileyen temel işlevini oluşturuyor. Çiftleşme August Weissmann'ın gördüğü şekilde "tohum plazmasının" bir temel işlevidir; plazma kelimenin dar anlamında ölümsüzdür. Beşeri hayvan türü bu muazzam doğal gücü sadece yadsımış ama hiçbir surette hayatından çıkaramamıştır. Bu yadsıma yüzünden beşeri hayvanın ne korkunç trajedilere sebep olduğunu biliyoruz. Canlı organizmanın varoluşu farklı cinste iki orgonotik sistemin ÖRTÜŞMESİNE bağlanmıştır. Bütün soruların en basiti olan şu soruya cevap bulamadığımızı kabul edelim: Farklı cinsten iki canlının örtüşmesi işlevi nereden kaynaklanıyor? Önemi, "anlamı" nedir? Canlı doğa varlığının sürekliliğini hangi nedenle başka bir hareket biçimine değil de tam da bu hareket biçimine bağlamıştır? Cinsel örtüşmeye beden hücrelerinin orgonotik ışıması ve iki orgonotik enerji sisteminin birbirine nüfuz edip kaynaşarak tek bir işlev birliği oluşturması eşlik eder. Tek olmuş orgon sistemleri uyarımın doruk noktasında (=ışıma) klonik kasılmalarla enerjilerini boşaltırlar. Bu sırada yüksek enerji yüklü maddeler-sperm hücreleri- dışarı atılır; bunlar da örtüşme, nüfuz etme, kaynaşma ve enerji boşaltma işlevini sürdürür ve yerine getirir.
Sayfa 495Kitabı okudu
Zırhın parçalı (Segmentar) düzeni
Teslimiyetin hareket ifadesi, zırh engellerine rastladığı ve bu yüzden serbestçe akamadığı anda yıkıcı öfkeye dönüşür.
Sayfa 476Kitabı okudu
Reklam
Belki bilim, bir gün insan türünün yeryüzünde mutlu olma hayalini gerçekleştirmeyi başaracak, belki bir gün bilim siyasi, siyaset ise bilimsel olmayı başaracaktır. O zaman hiçbir zaman yanıtlanamayacak olan hayatın anlamı sorusunun yerini hayatın gerçekten yaşanması alacaktır.
Sayfa 455Kitabı okudu
Yedek temas
Çocukta vejetatif, libidinal hareketlilik ne kadar çok bastırılmışsa, ergenlik döneminde dünyayla, sevgi nesneleriyle, çalışmayla, genel olarak gerçeklikle yaşına uygun ilişkiler geliştirmekte o kadar zorluk çekecektir; temas yokluğu içinde pes etme durumuna gömülmesi de bir o kadar kolay, oluşturduğu yedek temaslar da bir o kadar yapay
Sayfa 421Kitabı okudu
Temas yokluğu
Libidinal eğilimler dış dünyaya doğru aktıklarında (kasten bu tabloda kalıyoruz) ve dış dünyadan bir yasak bu akışı ketlediğinde, belli durumlarda dürtüsel güç ile engelleyen güç arasında bir güçler dengesi tesis edilecektir. Bağlayıcı olmayan bir ifadeyle, bu denge kişinin libidinal akımında oluşan ve ketlenmeye denk düşen görünüşte hareketsiz bir durumdur. Belki de dürtülerin önceki gelişim evrelerine takılmalarının ve genel olarak psişik ketlenmenin temelinde özellikle bu dinamik durum yatıyor. İleride bunu çok daha net göreceğiz. Bu durumu farklı bir şey kastetmeden başka biçimde de betimleyebiliriz. Bir dürtü tatmin edilmek üzere ego tarafından devralınır ve engellemeyle karşılaşırsa, daha önce belirttiğimiz üzere, bölünebilir ya da parçalanabilir. Bir parçası kendine karşı döner (tepki oluşturma), diğer bir parça dış dünyaya doğru olan asıl yönünde kalır. Ancak, bölünme ve karşıt olma sonucunda dinamik koşullar artık değişmiştir. Dışa yönelen akımın ve kişinin kendi egosuna doğru dönen akımın birbirinden ayrıldığı yerde, iki gücün birbirine ters yönde etkili olmasının sonucu olarak felç veya katılaşıp kalma durumu ortaya çıkmak zorundadır.
Sayfa 409Kitabı okudu
Duygusal veba (Sosyal alanda yıkıcı etkide bulunan nevrotik karakter)
Duygusal veba tepkisinin önemli bir temel özelliği, eylemle eylem gerekçesinin asla örtüşmemesidir. Asıl neden gizlenmiş, göstermelik bir neden bahane edilerek eylem yapılmıştır. Doğal ve sağlıklı karakter tepkisinde, güdü, eylem ve hedef organik bir birlik oluştururlar; bunda hiçbir şey gizli değildir. Doğrudan anlaşılabilir niteliktedir.
Sayfa 325Kitabı okudu
Reklam
Teşhire ket vurulması ve kendini alçaltmaya düşkünlük
Sevgisini açıkça göstermek yerine histerik karakter kaygı, kompulsif karakter nefret ve suçluluk duygusu geliştirir; mazoşist karakter yakınma, kışkırtma veya kendini acındırma yoluyla dolaylı olarak sevgiyi gösterir ve ister. Bu durumlar karakterlerin spesifik ortaya çıkış şekline tamamen uyar: Histerik genital cinselliğini tam geliştirmiştir ama cinselliği kaygı yüklüdür; kompulsif karakter genital cinselliğini fallik sadizmle ikame etmiştir; mazoşist karakter genital cinselliğe teşhircilikle ulaşmış, sonra bunu bastırmıştır, artık sevgiyi ısrarla çarpıtılmış biçimde gösterir.
Sayfa 305Kitabı okudu
Mazoşist karakterin zırhlanması
Mazoşist karakter içindeki gerginliği ve kaygı tehdidini elverişsiz bir yöntemle, kışkırtma ve inat yoluyla sevgi kazanmaya çalışmak suretiyle bağlamaya çalışır. Elbette bunun özel bir nedeni vardır; yani sevgi talebini bu şekilde dile getirmek de mazoşist karakterde spesifiktir. Ama başarısızlığın en önemli nedeni, inat ve kışkırtmanın sevilen ve kendisinden sevgi istenen kişiyi hedef almasıdır. Bunun sonucunda sevgiyi ve ilgiyi kaybetme kaygısı artar; aynı şekilde kurtulmak istenen suçluluk duygusu da azalmayıp aksine artar, çünkü tam da sevilen kişiye eziyet edilmektedir. Mazoşistin çok tuhaf olan davranışının, yani acı veren durumdan kurtulmaya çabaladıkça daha da içinden çıkamaz hale gelmesinin açıklaması budur. Kaygıyı karakterde bağlama girişimleri daha baştan umutsuzluğa mahkûm olduğu için başka türlü olması mümkün değildir.
Sayfa 296Kitabı okudu
Mazoşist karakterin zırhlanması
Tipik mazoşist karakter özellikleri olarak şunlar görülür: Öznel olarak kronik bir acı çekme duygusu; bu duygu yakınma eğilimi olarak kendini gösterir ve nesnel olarak çok göze çarpar. Kronik olarak kendine zarar verme ve kendini aşağılama ("ahlaki mazoşizm") eğilimi ve yoğun bir başkalarına eziyet etme tutkusu; kişi bundan en az eziyet ettiği nesne kadar acı çeker. Hal ve tavırlarda, insanlarla ilişkilerde özel bir biçimde beceriksiz ve koordinasyonsuz (ataksik) hareketler bütün mazoşist karakterlerin ortak yönüdür; bu davranış biçimi bazı vakalarda yalancı demansa (bunama) kadar varabilir. Zaman zaman başka karakter özellikleri de ek olarak görülür, ancak bunlar genel tabloda fark edilir bir değişiklik yaratmazlar. Karakter nevrozunu yansıtan bu belirti tablosunun bazı vakalarda açıkça görülmesi, bazılarında ise yüzeysel bir maskelemeyle gizlenmiş olması önemlidir. Diğer her karakter tutumu gibi mazoşist tutum da yalnızca nesneye karşı davranışlara değil, kişinin içine de yansır.
Sayfa 287Kitabı okudu
Karakteri belirleyen şey neyi savuşturduğu değil, egonun nasıl ve hangi dürtülerle savunmayı yaptığıdır.
Sayfa 270Kitabı okudu
Fallik-Narsistik karakter
Fallik-narsistik erkeklerde sertleşme gücü orgazm becerisinin aksine çok iyi gelişmiştir. Kadınlarla ilişkilerde, bu tiplerin genelde kadına değer vermemesi rahatsızlık yaratır; buna rağmen tam da bu tipin temsilcileri ağırlıklı olarak arzulanan cinsel nesnelerdir, çünkü dış görünüş itibariyle erkekliğin bütün belirtilerini saf biçimde gösterirler. Kadınlarda fallik -narsistik karakter çok daha ender olmakla birlikte, yine de sık görülür. Nevrotik biçimlerin tipik özelliği aktif eşcinsellik ve klitoris uyarılmasıdır; genital açıdan daha sağlıklı biçimlerde, güçlü bedene veya güzelliğe dayanan yüksek özgüven tipiktir. Aktif eril ve dişil eşcinselliğin neredeyse bütün biçimleri; ahlaki delilik (moral insanity) vakalarının çoğu, paranoya, şizofreniye yakın biçimler, ayrıca birçok eritrofobi vakası ile sadist-sapık nitelikleri açıkça görülen erkekler fallik-narsistik karaktere dahildir. Üretken kadınlar da sıklıkla bu kategoriye girer.
Sayfa 267Kitabı okudu
355 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.