Eisenhower ve Roosevelt gibi Amerikan başkanlarından en önemli felsefecilerden Aziz Augustinus’a, siyahi özgürlük hareketinin liderlerinden İngilizcenin en görkemli sözlüklerinden birini üreten Samuel Johnson’a kadar, tüm yaşamlarını sahip oldukları karakteri yaratabilmek için giriştikleri zorlu uğraşa ayıran insanların yaşadıklarından bizler de kendimize gerekli ahlaki hisseyi çıkartabilmeliyiz.
Bu kitabın temel amacı, sadece karaktere giden yolun neye benzediği ve artık aramızdan ayrılmış olan bazı ünlü kişilerin bu yolda nasıl yürüdüklerine dair okurları bilgilendirip bir parça olsun dikkatlerini bu zorlu yolculuğa çekmektir.
Hayatlarımız gerçekten de çok daha büyük, çok daha görkemli bir mekanizmanın parçası mı? İnsanın kendini ve kusurlarını bilip de onlarla birlikte çok daha önemli bir sistemde yaşaması mümkün mü? Geçmişin hayatlarından bugüne akan bilgelik, mizah, merak ve keskin kavrayışlarla örülen bu çalışmanın ardında belki de şöyle bir soru yatıyor: Mutluluktan daha yüksek bir şeyi hedefleyebilir miyiz?
