Hiçbir korku açlığın önünde duramaz, hiçbir sabır onu ortadan kaldıramaz, açlığın olduğu yerde tiksinme de olmaz; iş, sizin ilkeler diye adlandırabileceğiniz batıl inançlara, itikatlara gelince; bunların rüzgârda savrulan saman tanesi kadar etkisi yoktur. Giderilemeyen açlığın kötülüğünü, delirtici sancısını, insana verdiği karanlık fikirleri, kasvetin giderek artan şiddetini bilmez misiniz? Ben biliyorum. Açlıkla baş etmek için insanın, olanca gücüyle savaşması gerekir. İnanın, şerefini yitirmekle, ruhunu yitirmekle savaşmak, böyle uzayan bir açlıkla savaşmaktan daha kolaydır. Ne yazık ki gerçek böyle. Üstelik bu adamların herhangi türden bir vicdana sahip olmaları için hiçbir geçerli nedenleri yoktu.