Elena Ferrante kendi ismini bile gizleyen bir yazarken, kurgusundaki duygulara da ulaşmak epey zordu. Geçmiş gelecek, çocukluğu anneliği , kendi çocukları ve onu yetiştiren insanları sorgularken kendi kimliğini arayan bir kadın olarak karşımıza çıktı Leda.
Çocukluğumuzda yaşayamadığımız her olay yetişkin olduğumuzda önümüze serilir bir halı gibi. Ya basar geçeriz, ya da temizler kullanılır hale getiririz . Leda karakteri de geçmişiyle yüzleşirken, kendi anneliğini sorgularken ve hatta kendi annesini sorgularken, aslında yapamadığı şeyler için onları suçlamakta bulmuş çözümü.
Bazen travmatik bir olay yüzünden çevremizden hıncımızı almak, onları suçlamak isteriz . Leda karakteri de yaşayamadıkları ve eksik kalmış yanları yüzünden yalnızlıkla rahatlamaya çalışan, çevreyi böyle cezalandırdığını zannederken, kendini cezalandıran bir kadın olmuş.
Ben Elena Ferrante' nin kaygısız ama vurucu anlatımını çok sevdim. Napoli romanları serisini de en yakın zamanda listeme ekleyeceğim. Karanlık Kız kitabını da varoluşunu sorgularken çıkmaza giren her kadının okuması gerektiğini düşünüyorum..
