Karbon Kopya
Yekta KopanKarbon Kopya Gönderileri
Karbon Kopya kitaplarını, Karbon Kopya sözleri ve alıntılarını, Karbon Kopya yazarlarını, Karbon Kopya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Susmuyor kafamın içindeki ses, canım kardeşim; terk etmiyor beni, baş ağrım kapıyı çalmadan dalıyor odama, az önce türkülerle şenlendirdiğim duvarların rengi ölgünleşiyor, canım acıyor ağrıdan.
Ölmek istiyorum o anda. Ölmek. (Korkutmasın bu düşüncem seni sevgili kardeşim, içimizden gecen düşünceler dışarıdan görünüyor mu? İnsanın ruhunda kocaman bir ateş yanıyor olabilir; ama hiçbir zaman kendi kendisini ısıtamaz onunla; gelip gecenlerse yalnızca bacadan çıkan cılız dumanı görürler ve yollarına devam eder.)
Kitap okuyorum. Kitap okumak... bütün o okuduklarımın yorucu tortusu...
Ruhun temizlenmesini senden iyi kim bilebilir?
Yine de, beni en kötü cinsten bir serseri olarak görmemen mümkün olsaydı çok sevinirdim.
Duygu birliğinin doğduğu yerde yaşam yeniden başlar.
Kaygı verici bir boşluğa dönüştü yirmi günle hesaplaşmam. Oysa adlandırılamayan şekillere benzeyen bulutların mavi gökteki geçit resimleri gibi akarken günler, ne kadar huzurla doluydu içim, nasıl da gururlanıyordum her şeyden uzak olmayı başarabilmekten dolayı.
Şu anda bunları yazarken gülüyorum. Farklı olmayı yanlış anladığım gibi, kaçmayı da yanlış uyguladım. Hep kendime kaçtım. İçimi kendimle doldurmaktan daha fazlası gelmedi elimden.
Bunları zaten konuşmuştuk değil mi? Ama benim kendimle yüzleşebilmem için, söylediklerini, söylediklerimi havada uçuşan sözler olmaktan çıkarıp yazıya dökmem gerekiyor. Tıpkı insanları bir metin olarak gördüğümde anlayabildiğim gibi, belleğimi de kağıt üstünde yaratabiliyorum.
Yakınmaları, kaderci cümleleri özellikle yazının içine girdiklerinde hiç sevmem; ama şu anda bunları düşünmek istemiyorum. Sadece yazmak istiyorum. Alacaklarımla borçlarımı kağıda dökerken, hiç değilse bunu yaparken, içimden geldiği gibi davranmak istiyorum.
Artık pes ettim. Bu oyunun oyuncusu olmaktan yoruldum. Bitmek bilmez bir körebe oyununda, sürekli olarak ebe olmayı kim ister ki? Mektup elime geçtiğinden beri, "Sobe!" diyeceğim anı bekliyorum. Yoruldum. Bu mektubun satırlarında koşmaktan yoruldum.
Yazmaya oturduğum her an bildiklerimi unutmak için bilinmez güçlere yalvarırken buluyorum kendimi. Bütün bildiklerimi unutup -ah, keşke harfler uçup gitse beynimden, dedim geçen gün- yeniden keşfetmek istiyorum. O anda. Yazma anında. Ezbere bilindiği sanılan bir kıyıda yeni bir koy bulmak, haritada olmayanın keşfi. Ertesi gün yazmaya oturduğumda, yine aynı şeyleri istiyorum. Bir gün önce öğrendiğim ne varsa uçup gitsin aklımdan; şu küçük odada, ayakları gıcırdayan çalışma masamın herhangi bir köşesinde izi kalmasın. En güzel cümleler, güçlü noktalama işaretleri, usta işi karakterler, tansiyonu ayarlanmış olay örgüleri, yazının her tür becerisi yok olsun. Baştan başlayayım. Bir önceki gün -hatta bütün hayatım boyunca -yaptığım yanlışları tekrarlamaktan korkmadan.
Sayfa 121Kitabı okudu
Düş görür gibi yaşamaktan korkan biri, gerçeği nasıl değerlendirebilir ki?
Bütün bu düşüncelerden uzaklaşmak için değil, bu düşüncelerin merkezine nefes alabilmek için daha yoğun çalışıyorum. Dur durak bilmeden yanıp tutuşurcasına çalışıyorum. Yapabildiğim en iyi şeyi... İnandığım tek şey yapıyorum. Gelecekte ne olacağını bilmiyorum... ama her şeyin değişim içinde olduğunu söyleyen ezeli ve ebedi kuralı çok iyi biliyorum. On yıl öncesini düşün, her şeyi başkaydı o zaman koşullar, insanların tavırları, huyları,işte ,kısaca her şey... Bundan 10 yıl sonra ise her şey başka yönde değişmiş, olacak eminim bundan. Ama insanın yaptığı iş kalır ve insan yaptıklarından dolayı kolay kolay pişman olmaz. Ne kadar çok etkinlik gösterirsek o kadar iyi... Başarısız bir şey yapmayı, boş oturup hiçbir iş yapmamaya yeğlerim.
Sayfa 120Kitabı okudu
...içimizden geçen düşünceler dışarıdan görünüyor mu? İnsanın ruhunda kocaman bir ateş yanıyor olabilir; ama hiçbir zaman kendi kendisini ısıtamaz onunla; gelip geçenlerse yalnızca bacıdan çıkan cılız dumanı görürler ve yollarına devam eder.
Sayfa 118Kitabı okudu