Kardeşler
James JoyceKardeşler Gönderileri
Kardeşler kitaplarını, Kardeşler sözleri ve alıntılarını, Kardeşler yazarlarını, Kardeşler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...hayal kırıklığına uğramış bir adamdı."
"Hayat şöleninden kovulduğunu hissediyordu."
"Başıboş düşüncelerimi derleyip toplayamıyordum bir türlü..."
"...bedenim bir arp gibiydi, onun sözleri ve hareketleri de bu arpın telleri üzerinde dolaşan parmaklar..."
Bu karanlıkta başımı kaldırınca, kendimi görür gibi oldum, kuruntunun sürükleyip gülünç ettiği bir moloz gibiydim; sıkıntıdan, öfkeden gözlerim yanıyordu.
“Tommy, dostum, sana da, seninkilere de mutluluklar dilerim, tonlarla para dilerim, ben sizi öldürünceye kadar ölmemenizi dilerim. İşte sana eski ve içten bir dost dileği. Bilirsin bunu, değil mi?"
"İrlandalı yazar. 
James Joyce
Katolik bir ailedendi. Dublin Üniversitesinde çağdaş dilleri öğrendi (1902). Özellikle karşılaştırmalı dil bilgisiyle ilgilenerek sağlam bir kültüre sahip oldu.
"Hemen bütün eserlerinde doğup büyüdüğü Dublin'i merkez alır..
"Asıl ününü romanlarıyla sağladı. Şair Ezra Paund'un yardımıyla ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, The Egoist dergisinde tefrika" edildi..
"Joyce, zor anlaşılan bir yazar olarak bilinir
Yazarı tanıma adına doğru yetdedınız, ilte kıtabınfan bıt: alıntıyla nokta koyalım .. İncelenemize
".yaratılışında hüznün herşeyden ağır bastığını düşünüyordu, ama inanca, boyun eğişe, arı sevince dönüşlerle gevşemiş bir hüzündü bu hüzün.
(S:5" kıtaptan ) 
Kardeşler
Bu kadar yıllık emekleri boşa gidecekti. Gayreti, içine bağlılığı boşa gidecekti! Gençlik bu ya, çılgınlıklar etmişti; özgür düşünceli olmakla övünmüş, meyhanelerde, dostlarının önünde Tanrı'nın varlığını yadsımıştı.
Evi sıkı, ustalıklı bir şekilde yönetmedeydi. Ne zaman kredi vereceğini, ne zaman sert davranacağını, ne zaman göz yumacağını iyi bitirdi. Pansiyonda kalan bütün genç adamlar "hanım'' diye adlandırırlardı kendisini.
Mrs. Mooney bir kasabın kızıydı. Düşündüklerini içinde tutmasını bilen bir kadındı, azimli bir kadındı yani.
Müşterilerin önünde karısıyla dalaşıyor, bozuk etler getiriyordu, işi berbat oldu böylece. Bir gece elin de satır, karısının üstüne yürüdü, kadıncağız da geceyi bir komşunun evinde geçirmek zorunda kaldı.
Bundan sonra ayrı yaşadılar. Kadın papazı gördü, çocuklar kendi üzerinde kalmak üzere adamdan ayrılmayı sağladı.
Londra'ya gidebilir miydi? Eşyaların parası ödenecekti daha. Bir kitap yazıp da bastırabilseydi, önünde bir yol açılmış olurdu.
İtiyordu bu gözler onu, meydan okuyordu, hiç bir tutku, hiç bir coşku belirtmiyorlardı.
"Ahlâksızlık her yerde vardır," dedi.