Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kardeşlik Yazıları

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Başkalarını sevdiğimiz nispette sevilmeye layık oluruz. Bu da bizi huzurlu yapar, mesut eder. Herhalde saadetin baş şartı kendinden başkasını sevebilmek kabiliyetidir. İçimizdeki sevginin dışarıya projeksiyonu bizi de sevilecek kimselerden yapar. Başkasını sevmeyen aslında kendisini sevmiyor demektir.
Sayfa 65
Bilmiş ol ki, mümin kardeşine karşı göstereceğin sevgi Allah Rasûlü’ne sevgidir. Allah Rasûlü’ne sevgi ise hiç şüphesiz Allah Teâlâ’ya sevgidir.
Sayfa 51
Reklam
“Mü’minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin.” [Hucurat Sûresi, 10]
Dostlukta sanki bir ruh ikiye bölünüp kendi yarımının karşısına geçiyor. Büyük insan ruhu, dostlukta bulunan ve dost arayan ruhtur. Hiç kimseyi sevmeyenlerin ruhunun varlığından şüphe edildiği gibi, herkesi aynı halde sevenlerin samimiyetinden şüphe edilir. Yalnız sevdiği varlıkta kendi yarımını arayanlar samimi ve büyük ruhlardır.
Sayfa 30
Ruhun asıl kurtarıcısı olan dostluğun, yaşla, kanla ve menfaatle ilgisi olamaz. Yaşları, ana-babaları, menfaatleri, vücutları ayrı olan iki varlığın dostlukta bir kalple yaşamaları nasıl izah edilir? Bunu, biyoloji ile sosyoloji ilimlerine başvurarak açıklamak imkânsızdır. Ruh dünyasının sonsuz sırları var. Bunlar bedenin ve cemiyetin kalıplarına girmiyorlar. Dostluk, şuur dışı denen ve ruhun derinliklerinden gelen bir müjde veya ilham gibidir. Neyi aradığını bilmediği halde “aradığımı buldum” diyen, karşısındaki insan ruhu üzerinde hiçbir tahlil, bir akıl yürütme yapmadan muradına ermişlik sevinci ile sarsılan ruhun zaferi dostluğa kavuşmaktır.
Sayfa 30
"İki türlü beraberlik vardır: Bilgiden doğan beraberlik, bir de sevgiden doğan. Hangisi daha muteberdir? Sevgiden doğan beraberlik. Kalp nerede ise sen orada mutebersin."
Reklam
Dost ol kişidir ki, öldürülmesi muhakkak ve mükerrer olan gecede Peygamber-i Ekber’in yatağında yatar, ona şâh-ı velâyet denir. Dost ol kişidir ki, Yâr-ı Gâr’dır. Kucağında, mübarek bir emanet vardır. Bü- tün delikleri elbisesinden muhtelif parçalarla tıkar, son deliğe tabanını dayamıştır. Kucağındaki mübarek emânet, uyumayan uyanıklık içinde uyur görünmek- tedir. Oradan Ebû Bekr’i yılan sokar. Dost son deliğe tabanını, taban gibi görünen gönlünü uzatandır, gönlü ile orayı tıkayandır.
Sayfa 40
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.