Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kardeşlik Yazıları

Kolektif

Kardeşlik Yazıları Gönderileri

Kardeşlik Yazıları kitaplarını, Kardeşlik Yazıları sözleri ve alıntılarını, Kardeşlik Yazıları yazarlarını, Kardeşlik Yazıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mümin kardeşlerinizin hatalı ve kusurlu yönlerine bakmayın. Hatasız günahsız insan bulamazsınız. Onların iyi sıfatlarına, güzel yönlerine bakın. Gözünüzü kendi nefsinizin hata ve kusurlarına dikin. Şayet böyle yapmazsanız kimseyi sevemez, nefsinizi beğenir ve kendinizi insanlardan üstün görmeye başlarsınız. Böylece, Allah korusun, ucub, kibir ve gıybet bataklığına saplanıp helâke sürüklenirsiniz. Kendini herhangi bir Müslümandan daha hayırlı gören kimsede kibir var demektir.
Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır Hâlde hâldaşlarındır bir cân incitmeyesin Beyhûde cânın sıkıp insanlığından çıkıp Dil Ka’besini yıkıp bir cân incitmeyesin.
Sayfa 58
Reklam
Bilmiş ol ki, mümin kardeşine karşı göstereceğin sevgi Allah Rasûlü’ne sevgidir. Allah Rasûlü’ne sevgi ise hiç şüphesiz Allah Teâlâ’ya sevgidir.
Sayfa 51
Müslümanlık tam bir kardeşliktir. Hem de ana baba bir kardeşlikten daha üstün ve âlâ bir kardeşliktir. Yalnız, ana baba bir kardeşler birbirlerinin ve babalarının mirasına sahiptirler. Din kardeşlerinde ise, böyle bir menfaat mülâhaza edilemez. Fakat birbirlerinin hakiki hâmîsi ve hakiki hâfızıdırlar. Birbirleri için adeta canlarını feda ederler. Bütün yaptıklarını hiçbir menfaat beklemeden, yalnız Allah rızası için yaparlar. Bir vücut gibi ve bir bina gibi birbirlerinin destekçisi ve koruyucusudurlar.
Sayfa 44
Kardeşlik olan yerde şefkat ve merhamet vardır. Bir kul kendi şahsı için arzuladığı şeyleri mümin kardeşleri için de arzulamazsa, îmânı kemale ermiş sayılmaz.
Sayfa 49
Dünya dostluk üzerine halk edilmiştir.
Sayfa 40
Reklam
Dost ol kişidir ki, öldürülmesi muhakkak ve mükerrer olan gecede Peygamber-i Ekber’in yatağında yatar, ona şâh-ı velâyet denir. Dost ol kişidir ki, Yâr-ı Gâr’dır. Kucağında, mübarek bir emanet vardır. Bü- tün delikleri elbisesinden muhtelif parçalarla tıkar, son deliğe tabanını dayamıştır. Kucağındaki mübarek emânet, uyumayan uyanıklık içinde uyur görünmek- tedir. Oradan Ebû Bekr’i yılan sokar. Dost son deliğe tabanını, taban gibi görünen gönlünü uzatandır, gönlü ile orayı tıkayandır.
Sayfa 40
Dostlukta sanki bir ruh ikiye bölünüp kendi yarımının karşısına geçiyor. Büyük insan ruhu, dostlukta bulunan ve dost arayan ruhtur. Hiç kimseyi sevmeyenlerin ruhunun varlığından şüphe edildiği gibi, herkesi aynı halde sevenlerin samimiyetinden şüphe edilir. Yalnız sevdiği varlıkta kendi yarımını arayanlar samimi ve büyük ruhlardır.
Sayfa 30
Ruhun asıl kurtarıcısı olan dostluğun, yaşla, kanla ve menfaatle ilgisi olamaz. Yaşları, ana-babaları, menfaatleri, vücutları ayrı olan iki varlığın dostlukta bir kalple yaşamaları nasıl izah edilir? Bunu, biyoloji ile sosyoloji ilimlerine başvurarak açıklamak imkânsızdır. Ruh dünyasının sonsuz sırları var. Bunlar bedenin ve cemiyetin kalıplarına girmiyorlar. Dostluk, şuur dışı denen ve ruhun derinliklerinden gelen bir müjde veya ilham gibidir. Neyi aradığını bilmediği halde “aradığımı buldum” diyen, karşısındaki insan ruhu üzerinde hiçbir tahlil, bir akıl yürütme yapmadan muradına ermişlik sevinci ile sarsılan ruhun zaferi dostluğa kavuşmaktır.
Sayfa 30
İncitmemek hüner değil, (kardeşinden) incinmemek maharettir.
Sayfa 30
Reklam
İki türlü beraberlik vardır: Bilgiden doğan beraberlik, bir de sevgiden doğan. Hangisi daha muteberdir? Sevgiden doğan beraberlik. Kalp nerede ise sen orada mutebersin. Yusuf suresi neden en güzel kıssa oluyor? Bu sure Yâkub (a.s.)’ın Yûsuf (a.s.)’a olan sevgisinden ve Züleyha validenin Yusuf (a.s.)’a olan muhabbetinden bahsediyor. Demek ki bu surenin temeli muhabbet üzerine kuruldu.
Sayfa 29
“Mü’minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin.” [Hucurat Sûresi, 10]
Tahsil görmüş bir kimse ile tahsil görmemiş kimseler arasında her hususta fark olduğu gibi tahsil görmüş kimseler arasında da mizaç ve telâkki farkları olabilir. Binaenaleyh akıl, zekâ, terbiye ve talim, mizac ve ahlâk itibarıyla insanlar arasında büyük büyük farklar bulunur. Bunun içindir ki her noktada herkesin herkesten tam bir vifak dahilinde muamele ve mukabele görmesi mümkün değildir. Her kim kendisinin herkese ettiği muamele gibi kendisine muamele ve mukabele yapılmasını bekler ve bunu görmediği vakit karşısındakini buna mecbur etmeğe kalkışırsa ömrü mücadele ile geçer ve hiçbir şeye muvaffak olamaz.
Sayfa 18
Hakiki Müslümanlar birbirine kardeş nazarıyla bakarlar. Zaten aradaki râbıta bu kuvvette olmazsa Müslümanlık kuru bir unvandan ibaret demektir.
Sayfa 11
KARDEŞLİK Birbirimize Kardeşim derken Neden Su içiyor gibiyiz? Birbirimize Kardeşim derken Neden Türkü söylüyor gibiyiz? Birbirimize Kardeşim derken Neden Doyuyor gibiyiz
Sayfa 71 - Fazıl Hüsnü Dağlarca
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.