Tanrı'ya inanır gibi biliyordum bunu, sen ve ben çıplak, birleşmiş, hiçbir açıklama yapma gereği duymadan, her şey o kadar açıklanamaz ve bir o kadar zevkli tıpkı bedenimin içindeki bedenin gibi...
Gözlerini üstümden ayırmıyordun, cüretkar bakı
yordun, utanmazca, arzuyla, şefkatle, ne bileyim ... Kapkara gözlerine baktım, sonsuza dek denizin dibinde kalmış iki çakıl taşı gibi derin gözlerine...