Katolikler ve Sultanlar Sözleri ve Alıntıları
Katolikler ve Sultanlar sözleri ve alıntılarını, Katolikler ve Sultanlar kitap alıntılarını, Katolikler ve Sultanlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İslam'dan dönmekle suçlanan Dominiken Alessandro Baldrati’nin sonu;
Onu suçlayanlar, Türk yetkililerin onu tutuklamasını istediler. Bu yüzden kadının karşısına çıkarılınca, kadı ona Hıristiyanlıktan vazgeçmek için üç gün müddeti olduğunu söyledi. Baldrati'nin cevabı şöyleydi: "Eğer samimi şekilde cevap vermemi istiyorsanız, üç güne ihtiyacım yok. Size söyledim ve bir kez daha tekrarlıyorum ki hiçbir kuvvet beni İsa'nın dininden vazgeçiremez...Sizin peygamberiniz, gerçek bir peygamber değil ve sizin yasanız, yalanların pirinin işi." Bu ifadesi yüzünden dayak yedi ve daha sonra hapishaneye götürülerek bir yeraltı hücresine atıldı. […] Daha sonra cevabını vermesi için kadının karşısına çıkarıldı. Beklenildiği gibi hiçbir zaman bir Müslüman olmadığını dile getirdi ve yargıca, şimdi de kesinlikle Müslüman olmak istemediğini söyledi. Kadı, onun canlı canlı yakılmasını emretti. Papazın yakılmasını seyretmek için büyük bir kalabalık toplandı; papazın altında ağır ağır yanan bir ateş yakıldı ve işkencesi başladı. Daha dumandan boğularak ölmeden önce; papazı idam etmekle görevli askerler, onu bilincini kaybedene kadar dövdü ve en sonunda papazın göğsüne bir bıçak sapladılar.
Sayfa 145 - Küre Yayınları
Vasıfsızlar vasıfsızı II. Bayezid!
Cem Sultan ile görüşmeler sürerken Pierre D'Abusson Cem Sultan'ın Rodos'ta olduğunu bildirmek ve ne tepki vereceğini öğrenmek için Bayezid'e elçi gönderdi. Bayezid, Rodos'a Cem Sultan'ı gözetim altında tutmak karşılığında her yıl 35.000 düka ödeyeceğini ve ayrıca babası II. Mehmed'in adaya verdiği zarar için de yıllık ek 10.000 düka vereceğini bildirerek, onlarla bir antlaşma yapmak istedi. Gizli antlaşma iki taraf arasında 7 Aralık 1482'de imzalandı.
Sayfa 18 - Küre Yayınları
Bir Fransız Cizvit, 'bize zorluk çıkaranlar Türkler değil, onların Fransızlara karşı bir saygısı var; asıl muhaliflerimiz Rum liderler' diye şikayet ediyordu.
Sayfa 215 - Küre Yayınları
Bu zaman dilimi Lübnan Marunilerinin Arap milliyetçilik hareketinde lider rol oynadığı bir dönemdi. Eğitimleri sayesinde, Arapları Osmanlı yönetimi baskısına karşı mücadele etmek için kışkırtan sayısız risale yayımlayabilmişlerdir.
Sayfa 344 - Küre Yayınları
Artık ne yaptılarsa :D
Wansleban, kendisini akşam yemeğine davet eden Kıpti Patrik Matta ile tanışmıştı. Patrik, Türklerden korktuğu için bir yıldan fazla bir süredir yaşadığı yerden dışarı çıkmamıştı.
Sayfa 186 - Küre Yayınları
Venedik işgali ve sonrasında Türklerin Sakız’ı geri alması
Adada kalan Katoliklerin hiçbir söz hakkına sahip olmadıkları olayların kurbanları oldukları için protesto etmelerine rağmen, Osmanlı görevlileri hiçbirini dinlemedi. Türk askerleri tüm kiliselere girdi, minberleri ve heykelleri yıktı; papaz giysilerini ve kutsal kapları yağma etti. Olaylara şahit olan bir Cizvit'e göre, 'Daha önce hiçbir yerde böyle bir felaket görülmemişti. Sadece Fransız Konsolosluğunun yerinde inşa edilmiş olan Kapüsen kilisesine dokunulmadı. İleri gelen dört Katolik lideri asıldı, daha küçük suçlarla mahkum olanlar ise küreğe gönderildi ve mallarına el konuldu.
Sayfa 214 - Küre Yayınları
En aktif isyankarlardan birisinin Katolikliği seçmesi, Türkleri korkutmuştu. Bu durumun sonucunda Türkler, Katolik olmanın "Frenk" olmakla ve dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin potansiyel düşmanı olmakla aynı şey olduğu yönündeki şüphelerinin doğru olduğuna emin olmuştu.
Sayfa 174 - Küre Yayınları
Pont Canaveseli papaz Jean-Baptiste, bir Müslüman'ın din değiştirmesine sebep olduğu gerekçesiyle 1653 yılında Libya'da öldürüldü.
Sayfa 187 - Küre Yayınları
Rüşvettir o!
Bu dönemin elçisi Gabriel-Joseph de le Vagne de Guilleragues, tutuklanmaktan ancak Türk memurlarına yapılan büyük bağışlar sayesinde kurtulabildi.
Sayfa 124 - Küre Yayınları
Tanzimat hükümlerine Müslüman Türklerin duyduğu tepki, hükümlerin uygulanmasını zorlaştırdı. Müslümanlara göre, Hıristiyan eşitliği Peygamberin getirdiklerine gerçekten inanan müminlerin statüsünü kaybetmesi anlamına geliyordu.
Sayfa 276 - Küre Yayınları
J. M. Wansleban isimli Dominiken papaz, 1660 yılında yazdığına göre Türkler:
"Türkler köyde ya da şehirde, aslında daha önce onu görmedikleri bir yerde, bir Frank görür görmez; hemen o kişinin üzerinin elmas ve incilerle dolu olduğunu hayal ediyorlar. Bu yüzden bu kişiyle kavga etmek için bir bahane bulmak amacıyla bu kişinin attığı her adımı takip ediyorlar. Türklere ait olan yerler arasında bu tarz olaylar, en çok Mısır'da yaşanıyor."
Sayfa 186 - Küre Yayınları
Bak işte bu bilgiyi her yerde göremezsiniz!
Osmanlı dünyasında birinin başına ne taktığı çok önem arz ediyordu. Maximos, bu duruma karşı çıktı ve birkaç ay sürecek olan bir 'şapkalar savaşı’ başladı.
Sayfa 351 - Küre Yayınları
II. Mehmed'den Süleyman'a kadar geçen sürede Doğu Katolik Prensleri ve halkları sürekli çatışma halindeydiler. Göreve gelen her Papa Batı Avrupa Krallarını sürekli kardeşlerine yardım etmeye teşvik etti fakat hiçbiri harekete geçmelerini sağlayamadı. Batı Avrupa Kralları kendi meseleleriyle o kadar meşguldüler ki, Balkanlar kadar uzak bir yerdeki mesele onları harekete geçiremedi. Balkanlardan daha yakın olan meseleler Katolik-Protestan ya da Habsburg-Valois çatışmasıydı.
Sayfa 50 - Küre Yayınları
Halep'teki iki papaz ve diğer Cizvitler; kaldıkları yeri, halka açık ibadetlerin uygulandığı bir kiliseye dönüştürmekle suçlanarak hapse atıldılar. Paşa, onların zincire vurulmasını ve onlara işkence yapılmasını emretti. Bu kez İngiliz ve Hollandalı temsilciler tarafından da desteklenen Fransız elçisinin protestosu sayesinde kurtuldular ve eğitim faaliyetlerine geri döndüler.
Sayfa 164 - Küre Yayınları
Patrik Stepon Azaryan'ın siyaseti, Türkleri kızdıracak hiçbir şey söylememek, hiçbir şey yapmamak ve mültecilere insani yardım yapmaktı. Bu nedenle Türkler, Katolikler arasında hiç ihtilalci olmadığını düşünecekti.
Sayfa 328 - Küre Yayınları