Söz konusu insanlar, bu büyük şehirlere ilk geldiklerinde hâlâ milletlerinin insanlarıydılar. Fakat bunlar şehre geldiklerinde milletleri onları kaybetti.
"İnsanlığın hayatının bir gün dehşetli mücadelelere sahne olacağından kimse şüphe etmemelidir, işin sonunda, sadece varlığını devam ettirme içgüdüsü baskın çıkacaktır. Budalalık ile korkaklık ve kendini beğenmiş küstahlığın ortaya çıkardığı o sözde "insancıllık" Mart ayı güneşine maruz kalan kar gibi eriyecektir. İnsanlığın kaderi sürekli mücadele içinde olmaktır. Bunun tersi olan "barış" onun mezarı olacaktır."
Öncelikle, gençlerin beyni yüzde doksan beş oranında kendileri için faydasız ve derhal unutulmaya mahkum bilgi ile doldurulmayacaktır. Özellikle ilk ve ortaokulların programları zamanımızda anlamsız bir kuru kalabalıktan ibarettir. Çoğu zaman öğretilen o kadar kalabalıkdır konular ki öğrenciler ancak bir kısmını akıllarında tutabilir. Bu bilgi yığınının ancak bir bölümü hayatta kullanılabilir.