Kaybolan Bacak

Karel Čapek
7.6/10
13 Kişi
30
Okunma
5
Beğeni
1.329
Görüntülenme
Karel Çapek, 20. yüzyıla damgasını vuran en önemli Çek edebiyatçılarından biridir. Fantastik ve bilim kurgu eserleriyle ünlenmiş; bunlardan, insan yaşamını kolaylaştırmaları için yaratılan fakat sonunda tüm yeryüzünü ele geçiren makineleri tasvir ettiği yapıtıyla “robot” kavramını dünyaya tanıtmıştır. Dili esprili ve bir o kadar da eleştireldir. Kaybolan Bacak adıyla bu kitapta toplanan hikâyelerinde ise Çapek, insanlığın en temel meselelerinden adalet arayışına kafa yormakta ve burjuva toplumundaki çelişkileri sade ve eğlenceli bir dille hicvetmektedir. Mizahın ve hicvin dışında neredeyse tüm hikâyelerinin bir diğer ortak özelliği de içlerinde daima mucizevi bir taraf bulunmasıdır. Karel Çapek’in birbirinden güzel 16 hikâyesini bir araya getiren Kaybolan Bacak’ı, usta çevirmen Hasan Âli Ediz’in akıcı Türkçesiyle sunuyoruz.
Kitabın Konusu:
144 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

144 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Araştırmadan, kimdir nedir bakmadan okumaya başladığım ve pişman olmadığım kitapları ayrı bi seviyorum.🩷 Ve genelde @yordamkitap beni üzmeyen kitaplar basıyor, varlıkları daim olsun. Öykü okumayı sevmeyen ben bile ilgi ve merakla okudum hepsini. Ustaca kurgulanmış, sade bir dil kullanılmış ve hicivleri yerli yerinde 16 hikayeden oluşuyor kitap. Hasan Âli Ediz çevirisi olması da bonusu.🩷 En sevdiğim diyerek bölüştürmek istemiyorum ama öykü kitaplarında genelde bi "en sevdiğim" çıkar; bu kitapta da en sevdiğim Papağan Davası oldu. Eminim okursanız seveceksiniz, tavsiyemdir. Kitapla kalın.
Kaybolan Bacak
Kaybolan BacakKarel Čapek · Yordam Edebiyat · 202330 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Karel Çapek, ünü kendi ülkesinin sınırları dışına yayılmış, çağ­ daş Çek yazarlardan biridir. 1890 yılı 9 Ocak'ında Mala Svatoko­ vitsa adlı bir Bohemya kasabasında doğdu. 1918 yılında Krakonoş Bahçesi adı altında yayımlanan ve Çapek kardeşlerin 1908-1911 yılları arasında çıkan hikayelerinin bir seçmesini toplayan kita­ bın başındaki biyografisine göre, çocukluğu, kardeşi ile birlikte Bohemya'nın cennet dekoru içinde geçti. Orada, parlak bir güneş altında, bir mücevher kutusu gibi parlayan renkli kayalıklar, ılık bahar rüzgarlarıyla sallanan çam ormanları, zümrüt çimenler üze­ rinde kokuları etrafa yayılan binbir kır çiçeği vardır. Orada, bahar­ da, ormanlardan, kayalıklardan gümüş renkli bir rutubet fışkırır, kaynaklar şarkı söyler, seller birbirini kovalar. Orada, dağlarda, ka­ ranlık zindanlarıyla şatolar; içinde, mitolojiye göre, manastırların kaybolduğu huniye benzer büyük çukurluklar, çocukların keşfede­ cekleri mağaralar, meraklarını gıcıklayan boş maden kuyuları var­ dır. İşte burada bir dünya cenneti, bu yerlerin esrarlı güzellikleriyle gözleri kamaşmış iki çocuğun gözleri önünde açıldı.
Kaybolan Bacak
Kaybolan BacakKarel Čapek · Yordam Edebiyat · 202330 okunma

Yazar Hakkında

Karel Čapek
Karel ČapekYazar · 11 kitap
9 Ocak 1890'da Male-Stanovice'de doğdu, 25 Aralık 1938'de Prag'da öldü. Yazarlığa 1907 yılında başladı, 1915 yılında Prag Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun oldu. 1908-13 yıllarına ait erken dönem öykülerinin büyük kısmı kardeşi Yosef Capek'le birlikte yazılmıştır. Daha sonraki yıllarda yazdığı, dışavurumcu bir tarzla ahlakçı hümanizmaya yakınlık gösteren öyküler Dünya Savaşı'nın derin izlerini taşır. 1920 yılına ait "Haydut" adlı lirik tiyatro komedisi bu tür bir "doğru" arayışının izlerini taşır. Capek'e büyük ün kazandıran eserleri, "robot" sözcüğünün ilk kez kullanıldığı tiyatro oyunu olan "R.U.R.: Rossum'un Evrensel Robotları" (1920), "Makropulos Olayı" (1922), "Mutlak Fabrikası" (1922) ve "Krakatit" (1924) adlı romanları olmuştur. İki dünya savaşı arasında yazdığı, büyük ölçüde gerçekçi ve sivri mizah anlayışı taşıyan eserler arasında "İtalya'dan Mektuplar" (1923), "İngiltere'den Mektuplar" (1924), "Bir Cepten Öyküler, İkinci Bir Cepten Öyküler" (1924), "Apokrifler" (1934) ve bir felsefi görececilik üçlemesi olan Güvercin (1933)-Meteor-Sıradan Yaşam (1934) yer alır. Yapıtının doruk noktasını oluşturan ve faşizmin yükselişini felsefi ve keskin bir dille hicvettiği eser, "Semenderlerle Savaş"tır (1936). Bu izlek "Beyaz Hastalık" (1937), "İlk Kurtarıcı" (1937), "Ana" (1938) adlı tiyatro oyunlarında da temel yere sahiptir
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.