Sanatın bir "iyi etme" ya da " iyi olma" amacı yoktur; onun varlığındaki amaç terapi ya da iyileştirmek değildir; mutluluğu nasıl seçeceğimize dair bir ders niteliği taşımaz. Kişisel gelişim kitaplarının tam zıddıdır, ilk beklentilerini en sert şekilde eleştirir, yanlış olduğunu gösterir ve modern Batı'nın içi boş mutsuzluğuna karşı en iyi çaredir. Sanat eserlerinin, özellikle de görsel ve işitsel olanların, miras bıraktığı şey; bir anlığına daha iyi, daha güçlü ve daha yetişkin hissettiren bir şeyin yansımasını (görünen ya da işitilen ama her halükarda hissedilen) yaratmaktır. Böyle bir sanat anlayışı bir süreliğine sıradan yaşamı tümüyle değiştirir. Sıradan şeyler; müzik ve görsel sanatlar sayesinde daha az sıradan, biraz daha kıymetli ve biraz daha yüksek bir düzleme erişir çünkü bu gibi estetik biçimler hep beraber kaybettiğimiz uyumu yeniden yakalar.