Ey Muhibbi sakın aldanma cihanın àlına
Şöyle tut kendüni kim şark ehlinün dârâbidur.
****
Bu dünyanın hilesine aldanmamak gerekir. Çünkü o, savaşçılar
için bir meydandr.
Sakın aldanma cihâna olmasın sende gurur
Ne kadar devlet bulursan kendözüni eyle mûr
Her ne denli derd iü mihnet kim gele eyle kabûl
Hic işitmedin mi kim dünya değil cây-i sürûr
Eyleme kibr ü hased merdüd olan seytana bak
Zühdüne dayanma gel gör noldu Belâm-ı Bâur
Sabr kıl kim sabr ile derler koruk helva olur
Gitmesin hergiz dilinden zikrin olsun yâ Sabûr
Çirk-i dünya ile olmuştur mülevves bu gönül
Cehd kıl tevhid ile anın yerine dola nûr
Tac ü taht ü zûr-i bâzû Muhibbi bakma gel
Hiç bilir misin ki şimdi kandedir Bahrâm-i Gûr"
(Şiirin açıklaması sayfa 182 de...)
Sayfa 181 - Kanuni Sultan Süleyman HanKitabı okudu
Bir gün kanuni Sultan Süleyman ile şair Nev'i arasında kırgınlık hasıl olmuş ve Sultan Süleyman onu bursaya sürmüştür bir zaman sonra ise bu kıymetli şaire haber gönderirken maksadını da şairce bildirmiştir.
"Bâki bed
Bursa'ya red
Nefy-i ebed
Azm-i bülend"
Şair Nev'i den ise ustaca bir karşılık olarak;
"N'ola kim Nefy-i ebed azm-i bülend oldunsa ey bâki
Bilesin ki cihân mülkü değil Süleymân'a bâki
Şaha! Azminde isbâtı tehevvür eyledin ammâ
Buna çarh-ı felek derler, ne sen bâki ne ben bâki"
Cihan mülkine şah olmak gerekmez bana âlemde
Muhibbî kapuna hizmet eder kemter âbid olsun
|Bu cihan mülküne padişah olmaktansa -zira bu mülk sahtedir, seraptır- sevgilinin kapısında hizmet eden itibarsız kul olmak daha iyidir.|