Kehanetin Oyuncağı Gönderileri
Kehanetin Oyuncağı kitaplarını, Kehanetin Oyuncağı sözleri ve alıntılarını, Kehanetin Oyuncağı yazarlarını, Kehanetin Oyuncağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...
"Hikaye işte, başka bir şey değil," diye ısrar etti Garion.
"Bir sürü sağlam ve aklı başında adam da öyle diyecektir," dedi ihtiyar yıldızlara bakarak, "ancak görüp dokunabilecekleri şeylere inanarak ömürlerini tüketen iyi insanlar. Ama görüp dokunabildiğimiz şeylerin ötesinde bir dünya var ve bu dünya kendi kanunlarına göre yaşıyor. Bu çok sıradan dünyamızda imkansız olan, orada gayet mümkün olabilir ve bazen bu iki dünyanın arasındaki sınır kaybolur; o zaman neyin mümkün neyin imkansız olduğunu kim bilebilir ki?"
...
Sayfa 37Kitabı okudu
Hırs kötüdür , ama korku daha kötüdür, dünya biz hayali gulyabaniler yaratmasak da yeterince tehlikeli zaten.
Sayfa 69 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"Sen adam olmazsın," dedi Porenn küçük ayağına hırsla yere vurarak.
"Olmamak için elimden geleni yapıyorum," diye sırıttı İpek.
Sayfa 242Kitabı okudu
"Prens Kheldar," dedi Anhege ciddi bir tavırla, "siz bir şeytansınız."
"Elimden geleni yapıyorum Kral Anheg," dedi İpek alaycı bir reverans yaparak.
Sayfa 227Kitabı okudu
"Hayatta çok şey pişman oldum," dedi Kurt. "Bir eksik, bir fazla, ne fark eder!"
Sayfa 71 - BelgarathKitabı okudu
"Kaçınılmazdı galiba," dedi Pol Teyze, ama kesikten mi, hediyeden mi, yoksa Garion'un büyümesinden mi bahsediyordu, anlaşılamadı.
Sayfa 60Kitabı okudu
"Neyin hikâye, neyinse hikâye kılığına girmiş hakikat olduğunu kim bilebilir?"
Sayfa 37 - BelgarathKitabı okudu
Ayrıca bugünlerde bir kralın nerelerde saklandığını kim bilebilir?
Sayfa 36 - BelgarathKitabı okudu
"Ama hiç üşümüyorum, uykum da yok. Yolda seninle muhabbet etmeyi tercih ederim."
"Arendler çok soyludur," dedi. "Soyluluk da çok güvenilir bir özellik değildir, çünkü soylu insanlar bazen anlaşılmaz nedenlerle anlaşılmaz işler yaparlar."
"Yolculukta boğazım kurur mutlaka," diye keyifli bir havayla onayladı ihtiyar. "Üstelik on fersahlık yolda konuşacak biri olmazsa insan yalnızlık da çeker."
"Kuşlarla konuş," dedi Pol Teyze dik dik bakarak.
"Kuşlar iyi dinleyicidir," dedi ihtiyar, "ama hep aynı şeyleri söylerler ve muhabbetlerinden çabuk sıkılır insan. Yanıma oğlanı da alsam bana can yoldaşı olurdu."
"Hikâye işte, başka bir şey değil," diye ısrar etti Garion.
"Bir sürü sağlam ve aklı başında adam da öyle diyecektir," dedi ihtiyar yıldızlara bakarak, "ancak görüp dokunabilecekleri şeylere inanarak ömürlerini tüketen iyi insanlar. Ama görüp dokunabildiğimiz şeylerin ötesinde bir dünya var ve bu dünya kendi kanunlarına göre yaşıyor. Bu çok sıradan dünyamızda imkânsız olan, orada gayet mümkün olabilir ve bazen bu iki dünyanın arasındaki sınır kaybolur; o zaman neyin mümkün neyin imkânsız olduğunu kim bilebilir ki?"
"Ben bu dünyada yaşamak isterim," dedi Garion. "Öteki çok karmaşık gibi görünüyor."
"Tercih her zaman bize kalmıyor Garion," dedi masalcı. "Eğer bir gün o öteki dünya seni bir şey, çok soylu ve önemli bir şey yapmak üzere seçerse, hiç şaşırma."
"Beni mi?" dedi Garion inanamayarak.
"Bundan daha tuhaf şeyler de oldu hayatta. Git yat evlat. Ben biraz yıldızları seyredeceğim. Yıldızlarla ben çok eski dostuz."
"Yıldızlar mı?" diye sordu Garion, elinde olmadan gökyüzüne bakarak. "Kusura bakma, ama sen çok garip bir ihtiyarsın."
"Öyleyimdir," diye kabullendi masalcı. "Herhalde rastlayıp rastlayacağın en garip kişi benimdir."
Onu kırmamak isteyen Garion, "Ama ben seni gene de seviyorum, "diye ekledi.
"Neyin hikâye, neyinse hikâye kılığına girmiş hakikat olduğunu kim bilebilir?"