Üst katta Diana'nın odasıyla yaklaşıp aynı şekilde döşenmiş konuk odasının yanında küçük bir kütüphane vardı. Diana eskiden burada tatilini geçirirken, evde elektrik olmasına karşın yağışlı günlerde eline bir şamdan alıp bu kütüphaneye çekilirdi. Emmely ona bu solgun ışıkta gözlerinin bozulacağını ne kadar hatırlatırsa hatırlatsın, Diana onu duymazdan gelirdi. Çünkü mum ışığında eski ve çoğunlukla çizimlerle bezeli bir kitabı karıştırmak ve başka bir çağda yaşıyor olmayı düşlemek kadar etkileyici bir şey yoktu onun için.
İstenildiği gibi olan ya da olmayan şeylere üzülmekle o kadar zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır. Sadece yaşa ve bırak olsun gitsin....