Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemalizm Laiklik ve Demokrasi

Ahmet Taner Kışlalı

Kemalizm Laiklik ve Demokrasi Gönderileri

Kemalizm Laiklik ve Demokrasi kitaplarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi sözleri ve alıntılarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi yazarlarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kemalist "ulusçuluk", ulusların eşitliğini ve özgürlüğünü savunur. Ulus kavramına ne "ırk" ne de "din" öğelerini sokmuştur; ulusu, "ortak geçmiş, ortak dil ve ortak kültür"e dayalı bir olgu olarak tanımlamıştır. Etnik milliyetçiliğin yarattığı vahşetlerin ve ıstıraplı bölünmelerin yaşandığı; aynı ırktan ve
Kemalist devrimciliğe yönelik "bürokratik, tepeden inmeci" suçlamalarının hiçbir bilimsel yanı yoktur. Mustafa Kemal'in dayanmak zorunda bulunduğu toplumsal taban içinde en "ilerici" güç, askeri-sivil bürokrasi idi. O günün Anadolu'sunda, bu kesimden daha ileri niteliklere sahip bir toplumsal sınıfın varlığını kim ileri sürebilir?
Reklam
Kemalist devrim her şeyden önce bir "Aydınlanma Devrimi"dir. Dine dayalı düşünce kalıplarının yerini, aklın ve bilimin "ışığı"nın almasıdır. Immanuel Kant'ın deyimi ile, "insanın kendi suçu ile düştüğü bir ergin olmama durumundan kurtulması"dır.
Kemalizm'in "sürekli" devrimcilik anlayışını daha sonra sürdürenler, sendikalaşma, grev ve toplu sözleşme gibi hakları vermek için de, işçi sınıfının rejimi zorlamasını beklemediler.
Atatürk, başka bir konuşmasında da şöyle demektedir: "Temeli çok sağlam bir dinimiz var. Malzemesi iyi, fakat bina yüzyıllardır ihmal edilmiştir. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayı takviye lüzumu hissedilmemiştir. Aksine olarak birçok yabancı unsur ve yorumlar, boş inançlar binayı daha fazla hırpalamıştır."
O'na göre, Türk yurttaşı önce kendi ulusunun varlığı ve mutluluğu için çalışmalı; ama aynı zamanda, başka ulusların barış içinde gelişmesinden de yana olmalıydı. "Yurtta barış, dünyada barış" sözü Kemalist ulusçuluğun özünü iyi yansıtıyordu.
Reklam
Laiklik, "devletçilik" dışındaki diğer ilkelerin hepsinin de ön koşulları içinde yer alır: Demokrasinin için ön koşuldur; çünkü laiklik olmadan gerçek bir düşünce özgürlüğü de olamaz, gerçek bir özgür seçim de. Milliyetçiliğin ön koşuludur; çünkü laiklik olmayan yerde önem taşıyan öğe ulus değil, inananların oluşturduğu "ümmet"tir. Devrimciliğin ön koşuludur; çünkü laikliği kabul etmemiş bir toplumda, bilimin ve çağın gereklerinin gerisinde kalmış kurumları değiştirmenin tartışması bile genellikle yapılmaz. Halkçılığın ön koşuludur; çünkü bir din devletinde halkın istekleri değil, dinsel "seçkin"lerin düşünceleri önemlidir. Laiklik karşıtı yönetimler, genellikle, çoğunluk dinine dayalı bir "azınlık diktası"dır!
Zaten Kemalist eğitimin amacı belliydi. Amaç "ümmet" anlayışına sahip bir topluma "ulus" bilinci kazandırmak, "kul"u "yurttaş"a dönüştürmekti. Atatürk öğretmenlere şöyle sesleniyordu: "Biz sizden düşüncesi özgür, vicdanı özgür, anlayışı özgür kuşaklar istiyoruz."
1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri de, Kemalist devrimin ürünüdür. Orada verilen eğitim, sadece içerik olarak değil biçim olarak da, "demokratik kültür"ün yerleşmesine büyük katkı yapmıştır.
1.000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.