"Gerçek şu ki sanatçının doğası gereği kendisi hakkında söyleneni abartarak umursar. Edebiyat, başkalarının düşüncelerini mantık sınırlarından taşacak kadar önemseyen insanların enkazlarıyla dolu bir deryadır."
"Kurmaca, hayali bir eser olduğu için yere bir çakıl taşı gibi bırakılamaz, bilim için bu belki geçerli olabilir; kurmaca bir örümcek ağı gibidir, belki çok hafif bir şekilde bağlanmıştır birbirine, ancak yine de hayatın dört köşesine tutunmuştur."
“… Fikirler kaldırımlara tebeşirle yazılmış olsa kimse onları okumak için durmazdı. Aceleci ayakların kayıtsızlığı onları yarım saat içerisinde silerdi.”
“Eğer daha fazla bir şeyler yapma gayreti gösterir ya da geleneklerin onların cinsiyetleri için gerekli gördüğünden daha fazlasını öğrenirlerse onları kınamak ya da onlarla dalga geçmek düşüncesizliktir.”