Kendini Affet Gönderileri
Kendini Affet kitaplarını, Kendini Affet sözleri ve alıntılarını, Kendini Affet yazarlarını, Kendini Affet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisiyle mutlu olabilmek,egoizm yada sosyal cehalet değildir tam tersine yabancı olanı,farklı olanı değerlendirebilmek ve ona ilgiyle yaklaşmak için temeldir.
İncindiğiniz yerden sarıp sarmayalanı sakın bırakmayın, henüz denk gelmediyseniz benim gibi sadece zamanı gelmemiştir.. İncinen kişinin " Beni anlamıyorsunuz" deyişi, bilişsel bir anlamamayı ifade etmez. "Beni anlamıyorsun" demek, "içimde bir incinmişlik oluştu.. Kendimi kötü hissettim.. Bu kötü hissi anlayabilir misin?" demektir..
Mükemmel cümle..
İçinizdeki engellerle uğraşırken hayatın tadını çıkarmanızda, yeteneksizliğinizin nedenlerini çocukluğunuzda yaşadığınız herhangi bir kırkınlığa ya da travmaya bağlamaya çalışan psikoterapistlerin sizi yönlendirmesine izin vermeyin. "Üst-Ben" e karşı koyabilecek kişi yine sizsiniz. Üzerinde artık etkili olamayacağınız geçmişiniz sizi yıldırmasın! Yetişkin bir insan olarak yaşadığınız her mutsuzluğunuzun nedenini, kötü geçirdiğiniz çocukluğunuza bağlamaktan vazgeçin.
Kişi ne yaparsa, belli biri olmak isteği için yapar, toplum tarihinin bir ürünü ya da anlık tepilerin, eğilimlerin ya da duyguların oradan oraya fırlatılan topu olduğu için değil..
Kendini affetmenin özünde gülümseme vardır... Buradaki slogan zorunlu olanı yapmanız, gerçekleştirebileceğiniz şey için çabalamanız ve değiştiremeyeceğiniz şeyleri olduğu gibi kabul etmenizdir.
İnsan olmak sürekli devam eden bir deneyimdir ya da bir film başlığının dediği gibi bir inşaattır ve ben şunu ekliyorum ölüm onu tamamlar. Bu dünyadan göçtükten sonra arkamda bir inşaat bırakmak istemiyorum.
Kendimizin ya da başkalarının yeteneksizliklerinden sürekli şikayetçi olmak yerine; yaptıklarının arkasında olmak, olumsuzluğu kendini geliştirmek için bir bahane olarak görmek, başarısızlığın insani bir şey olduğunu kabul etmek, hiç kuşkusuz yaşanılanlardan ders almak için öğrenme sürecine girmek daha uygun bir davranıştır.
Çatışma olmadan gelişme olmaz.
Gülmek yararlıdır ağlamak da.
Sanırım insanlar bir sorun söz konusu olduğunda yüzeyde neler olduğuna bakmak yerine sorunun nedenlerini bulmaya çalıştıklarından uzun süre çözüme ulaşamıyorlar.
Yükseltilmiş davranış standartları, gerçek dışı hedefler koyma ve aşırı yükseltilmiş bir öz imaj kesinlikle depresyona yol açar.
"Doğaları öyle olduğu" için duygu fakiri ya da duygusuz insanlar olduğuna inanmıyorum. Bence bu insanlar duygularını olabildiğince geniş ve derinden yaşama fırsatını bulamamışlardır yalnızca.
Üzerinde artık etkili olamayacağınız geçmişiniz sizi yıldırmasın! Yetişkin bir insan olarak yaşadığınız her mutsuzluğunuzun nedenini kötü geçirdiğiniz çocukluğunuza bağlamaktan vazgeçin.
Eğer girdiğiniz bu macerada annenizin, mutsuzluğunuzda anne ve babanızın ya da kocanızın ya da şefinizin "suçlu" olduğuna inanmaya devam etmek istiyorsanız; kendinizin ise her zaman, her şeyi doğru yapan, ahlaki değerleri sağlam biri olduğunu düşünüyorsanız ve mutsuzluğunuzun değiştirilemez olduğuna inanıyorsanız, o zaman size acılarınızın içine gömülme çabanızda başarılar diliyorum.
Sağlıklı "Öz" ideal insanları övgü ve yergiden bağımsız yapar. Insana iç güvenlik, bilinç ve sakin bir özgüven sağlar .Aynı şekilde ideal "Öz" amaçların, zevk alma yeteneğinin peşinden gitmek, kendi olanaklarımızı yaşamımızda yaymak için motor vazifesi görür.
Hayatında bir kez olsun kim şunu söylememiştir: " Gerçekten istemiş olsaydım, başarırdım."
"Beni ta derinden ayakta tutan nedir?" sorusuna götürür.Her şey hayal ettiğim gibi yürümese de, yaşamımda bana güven ve optimizm veren şey nedir? Beni taşıyan ve dünyadan kayıp gitmeyeceğim duygusunu bana veren iç ve dış temel nedir? Yaşamın görevleriyle ilgilenme gücünü ve canlılığını nerden alıyorum?
Günün birinde problemlerin üstesinden yalnız başıma gelemediğimde hangi desteğe dayanabilirim? Yaptığım işteki hangi anlamı tanıyabilirim?
Hayatımda ulaşmak istediğim şey ne ?
Mutlu olmak için gerçekten neye ihtiyacım var ?
Sayfa 89Kitabı yarım bıraktı