Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatı Nasıl Kolaylaştırır?

Kendiyle Dost Olmak

Wilhelm Schmid

Kendiyle Dost Olmak Gönderileri

Kendiyle Dost Olmak kitaplarını, Kendiyle Dost Olmak sözleri ve alıntılarını, Kendiyle Dost Olmak yazarlarını, Kendiyle Dost Olmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın kendisiyle dostça ilişki kurması, sükünetin zeminini olurturarak, kalıcı olabilecek bir özgüveni temellendirir.
Reklam
Serseri mayına benzeyen "ben"ler muzaffer olur ve keyfi sebepleri bahane ederek başkalarını terörize ederken, hep şu şiara dayanıyorlar; kendini sev, yıkıp geçtiklerini boşver.
Benliği kuvvetlendirme projesi şirazesinden çıkmıştı.
Ben deki aşırılık
"Şişirilmiş narsizmin gölgesindeki ben tükenişi aslında şimdiden benin tükenişini haber veriyor "
Kendiyle dost insan, mükemmel olmamaktan incinmez. Tıpkı başkasıyla dostluk ilişkisinde ötekini onun hususiyetleriyle benimsediği gibi, kendi kendisiyle ilişkisinde de onu yapmaya hazırdır. Kendini bilen, ama yine kendini sevebilen biri olabilir böylece. Kendiyle alay edebilmek ve özeleştiri yapabilmek, ona yabancı değildir. Bazen düştüğü aptallıklara kıs kıs güler, başka türlü yapsaydı çok daha iyi olacak bazı şeylerle ilgili kendini affeder. Kendi kendiyle ilişkisinde daimi bir ahengin hüküm süreceği rüyasını görmez, dolayısıyla bazen tutarsızlığa düşmek de bir felaket olmaz onun için.
Sayfa 17
Reklam
Kendimiz için güzel olanı tanımlamak:
"Bunu, kendimize şu sorulan sorarak yapmak: Benim gözümde güzel, nedir? Onu nerelerde buluyorum? Onu bulmak için ne yapabilirim? Güzel saydığım anlar, manzaralar, faaliyetler, tecrübeler, tatlar, konuşmalar, onayladığım düşünceler nelerdir? Doğal güzellik nedir, insani güzellik nedir, sanatta ve kültürde güzel nedir, keza teknikte, reel şeylerde ve irreel fantezilerde güzel nedir, heyecanlı durumlardaki ve insanı alıp götüren yaşantılardaki güzel nedir? Bilinçli idrak edildiğinde, her türden güzellik, en büyük zorlukları bile ışığınızla gölgede bırakmanızı, alt etmenizi ve aşmanızı sağlayacak bir güç kaynağına dönüşebilir. Olumlamaya değer olan o şey, korkularla, yaralarla ve travmalarla baş etmeyi sağlamak için vazgeçilmez bir kaynak teşkil eder. Hangi durum da olursanız olun, bir şeyleri olumlamaya açık olmak, hayatın hiç kurumayan bir pınarıdır, oradan daima yeni enerji üretebilirsiniz. Lakin pratik olarak yaşadığımız hayatta, bu saydığımız noktalara birer "halledildi" işareti koyarak tanımlamayız kendimizi, kendi hikayemizi anlatarak tanımlarız. insan, hikayesi ile fark edilir ve başkasıyla karıştırılmayacak bir benlik kazanır: "Bu benim işte, bu benim hikayem." Anlatının akışı içinde arar ve bulur kendini insan."
“Kendi bakış açımız bir bakıma vatanımızdır bizim, kendimizi orada vaziyeti biliyor ve korunup kollanıyor hissederiz; o bakış açısını terk etmek zor gelir bana, külfeti çok fazladır.”
"Hayat, kendimi teslim ettiğim tasavvurlara uymayı istemiyor olabilir. Sözgelimi hayatın hep sevinçlerle dolu olacağını tasavvur edersem, en ufak bir tatsızlık bana dert olur. Bunun sonucu, kendi sebebiyet verdiğim bir yaşama stresi olabilir. Her şeyin her zaman kolay geçmeyeceğini tasavvur edersem, hayat kolaylaşır. insanlar çoğu kez, bir kavramın getirdiği tanımın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olmazlar, o tanım sadece kültürel olarak verili değildir, içi bireysel olarak da doldurulabilir. insan, kendi düşünerek, bilinçsizce kullanılan kavranılan bilinçli hale getirebilir. Böylece hayatın ne olduğuna dair tasavvuru değiştirirse, bu da dönecek, içinde yaşamakta olduğu kültüre dair genel tasavvura bir etkide bulunacaktır."
"Kendiyle dost olanın derdi, duyguların yuvası olarak ruhu derece derece açıp kapayabilmektir; günlük ruh haline ve ihtiyaçlarına, karşısındakinin vaziyetine ve mevcut duruma bağlı olarak yapar bunu. Ruhun istiridyelik vasfı, duygulan bir geri çekip bir serbest bırakabilme yeteneğini geliştirmeye yardım eder. Bu yeteneği en iyi, tecrübeyle ve tecrübeleriniz üzerine düşünerek öğrenirsiniz: Nerede duygularımı haddinden fazla açtım? Ne zaman içime fazla çabuk kapandım? Kime haddinden fazla güvendim, Kime haddinden az? Bu süreç de hiçbir zaman sona ermez, her tecrübenin ve bunlar üzerine her düşünmenin ardından duygularımıza dair sezgimiz artar, ta ki benliğimiz, her durumda "karnındaki hissi" dinleyerek doğru karar verebilecek hale gelene kadar. Bunun üzerine ve bir dizi başka konu üzerine düşünmek, ruhumuza bakmanın bir icabıdır."
Reklam
"Kendiyle dost olabilme yolundaki büyük meydan okuma, genellikle olumlu değerlendirilen neşe ve keyiflilik hali değil, olumsuz sayılan maneviyatı bozuk ve üzüntülü haldir tabiatıyla; kısacası, hemencecik hastalık olarak değerlendirilen depresif keyifsizlik. Oysa sadece belirtisi mutlak mecalsizlik ve duygusuzluk olan depresyon, ağır hastalık sayılabilir. Duyguların fazlasıyla faal olması ise, bir hastalıkla ilişkisi pek az, insan varoluşuyla ilişkisi ise pek kuvvetli bir durumu işaret eder: Melankoli ile yaşamaktır bu, geçici veya uzunca sürebilen bir hüzün halidir, sebepsiz olabilir veya insanın faniliğinden ve kusurluluğundan doğuyor olabilir, ilke olarak kabullenirseniz idare edersiniz onunla. Manik depresyondaki gibi insanları taşkınlık ile çökkünlük arasında bir o yana bir bu yana savuran uç duygu infilaklanyla yaşamak ise daha zordur. Bu uçlan hafifletmek ve ılımlandırmak için çok defa terapi ve tıbbi yardım gerekir."
Kendini aşırı seven
Bir şey ona uymuyorsa, bundan sorumlu tuttuğu ötekiler onun saldırganlığının nesneleri olurlar.
Kendimle dostum diyen var mı?
Kendiyle alay edebilmek ve özeleştiri yapabilmek, ona yabancı değildir. Bazen düştüğü aptallıklara kıs kıs güler, başka türlü yapsaydı çok daha iyi olacak bazı şeylerle ilgili kendini affeder.
Kendini ölçüsüz seven ise başkalarının hayranlığına muhtaçtır, ilaveten her vesileyle kendi mükemmelliğini aynada görmek ister.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.