Çile, İsim Hariç, Khora, bu üç denemenin her biri bağımsız bir kitap oluşturur ve birbirinden ayrı olarak okunabilir. Bunları eşzamanlı olarak yayımlamak uygun görüldüyse, bunun nedeni her birinin tekil kökenine karşın aynı izleğin içlerinden geçiyor olmasıdır. Bir tür İsim Üzerine Deneme oluştururlar üç bölümlü veya üç zamanlı. Bu aynı zamanda üç kurmacadır da. Bu kurmacaların kahramanlarının sessizce birbirlerine hitap ettikleri işaretleri izleyerek isim sorusunun çınladığı işitilebilir, orada, çağrının, isteğin veya vaadin kıyısında tereddüt ettiği yerde, yanıttan önce veya sonra.
Khora, tıpkı ismin ortaya çıkıp, ötekini söylemesi gibi, varlığa mahal veren bir ötekiliğe işaret eder. Derrida'ya göre Platon'un Timaios'ta sözünü ettiği khora ''evet ve hayır mantığına, ikilik mantığına'' meydan okur gözükür. Khora ne ''duyumsanabilir'' ne de ''kavranabilir'' olandır, ''üçüncü bir türe'' aittir.
Anlamak için fazla karışık olduğunu söyleyebilirim. Kitap, maalesef Khora'nın varlığını tam olarak öğrenemeden bir belirsizlik içinde bitiyor. Daha fazlasını anlayabilmek için, geniş felsefe birikimine sahip olmak gerekiyor.
Rüya ne biridir ne de diğeridir, ikisinin arasındadır. Felsefe yalnızca anne'sine, sütanne'sine, toplama yeri'ne veya iz taşıyıcı'sına benzeyen hakkında felsefi bir şekilde konuşamaz. Bu haliyle yalnızca babadan ve oğuldan söz eder, sanki baba onu tek başına doğuruyormuş gibi.
Şu halde, Hegel Metafizik'i tercüme ediyor veya yorumlayarak alıntılıyor: “SÖYLENCEYE BAŞVURARAK FELSEFE YAPANLAR, CİDDİ MUAMELE GÖRMEYİ HAK ETMİYORLAR.” Felsefi bir metinde, söylencenin işlevi hem bir felsefi iktidarsızlık işareti, kavrama olduğu haliyle ulaşma ve ona tutunma yeteneksizliği, hem de diyalektik ve özellikle de didaktik bir güç belirtisi, felsefi öğeye son derece hakim ciddi bir filozofun pedagojik ustalığıdır.
Çile, İsim Hariç, Khora, bu üç denemenin her biri bağımsız bir kitap oluşturur ve birbirinden ayrı olarak okunabilir. Bunları eşzamanlı olarak yayımlamak uygun görüldüyse, bunun nedeni her birinin tekil kökenine karşın aynı izleğin içlerinden geçiyor olmasıdır. Bir tür İsim Üzerine Deneme oluştururlar üç bölümlü veya üç zamanlı. Bu aynı zamanda üç kurmacadır da. Bu kurmacaların kahramanlarının sessizce birbirlerine hitap ettikleri işaretleri izleyerek isim sorusunun çınladığı işitilebilir, orada, çağrının, isteğin veya vaadin kıyısında tereddüt ettiği yerde, yanıttan önce veya sonra.
Khora, tıpkı ismin ortaya çıkıp, ötekini söylemesi gibi, varlığa mahal veren bir ötekiliğe işaret eder. Derrida'ya göre Platon'un Timaios'ta sözünü ettiği khora ''evet ve hayır mantığına, ikilik mantığına'' meydan okur gözükür. Khora ne ''duyumsanabilir'' ne de ''kavranabilir'' olandır, ''üçüncü bir türe'' aittir.