Neva Altaj yazsın ben okuyayım, böyle tonlarca sayfa çıkarsın göz kapaklarımı yukarı yapıştırıp günler boyunca okuyayım istiyorum. Kitapları uzaktan çok kısa gözüküyor, okurken hikayenin eksik vs olduğunu hissetmiyorum ama çok çabuk bitiyor ve hep üzülüyorum… serinin ikinci kitabında Bianca bir kaza sonucunda ses tellerinin zarar görmesi sonunca konuşamayan bir balerindir. Mikhail ise ilk kitaptan bildiğimiz Roman’ın ekibindeki yakın adamlarından biridir. Mikhail uzun zamandır takip edip hiçbir gösterisini kaçırmadığı Bianca’ya asla kendisini açık etmemiştir fakat bir gün Bianca’nın babasının İtalyan mafyasının başı ve düşmanları olduğunu öğrenir. Roman ise bu sorunu evlilikle çözer ve Mikhail evlenecek kızın Bianca olduğunu gördüğünde çoktan kararını vermiştir. İlk kitap gibi konusu ve karakterlerin özellikleri de kendine has. Bianca’nın engeli ve Mikhail’in bir gözünün kör olup bedeninin her yerinin çok kötü yaralarla dolu olması ve ikisinin de bu özellikleri gerçekten okuyucuya yansıtarak taşıması… Bunu bir tek bu yazar yapabilir bence. Zaten bu tür kitapları çok göremiyoruz, yazmaya karar vermek bile inanılmaz zorken kendine hayran kitlesi oluşturması ayrı bir başarı. İlk kitabı gibi çok güzel ama aynı zamanda çok kısa. Kitapta bir sürü durulabilecek konu varken hepsine kısa kısa değinilmişti ama yine de en sevdiğim serilerden biri olmaya devam ediyor serinin ilk kitabını okuduysanız devam edin, okumadıysanız bile bunu okuyup sonra diğerlerini de okuyabilirsiniz hikayeler birbirleriyle çok bağlantılı değil.