Yalnızca ruhlarımız anlayabilir güzelliği. Yalnızca ruhlarımız onunla yaşayıp büyüyebilir. Aklımızı öyle karıştırır ki onu kelimelere dökemeyiz; bakan ve bakılan arasında hasıl olan, gözle görülmeyen bir histir.
Selma ile ruhlarımız, tanıştığımız gün birbirine geçti ve bendeki arzu onu güneşin altındaki en güzel kadın olarak görmeme mi neden oldu? Yoksa onun parlaklığı, tatlılığı ve güzelliği miydi gözlerimi açıp da bana acısıyla tatlısıyla aşkı gösteren?
Bülbülün ötüşünü, gülün kokusunu, derenin iç çekişini hatırlar mı bir ölü? Dört bir yanından prangalı mâhkum takip eder mi şafağın esintisini? Ölümden beter değil midir sessizlik?