Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Kırk Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kırk sözleri ve alıntılarını, en eski Kırk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okul
Vaktiyle babam birkaç yıl süreyle beni bir ilkokula gönderdiyse bile bu azap yılları, ne de olsa sayılı gün, çabucak gelip geçmişti.
Zihin
Harfler zihnime birer larva gibi giriyor; orada artık neyle besleniyorsa, ansızın büyüyüp çoğalıyorlardı. Zihnimdi, bir harf rahmi gibi kendi korunaklı içinde onları koruyup kollayarak semiz birer sözcüğe dönüştürüyordu.
Reklam
Kendini Keşfetmek
İçimde dizgin bekleyen yabanıl bir şey vardı...
Varlık Olmaklığın Tadı
Ayaklarımı sürüyerek okula gidiyor, arkadaşlarımın içinde bir gölge gibi dolanarak, varlığımı, üstelik isteksizce kanıtlamaya çalışıyordum. Oysa bir varlık olmaklığın tadını bilmiyordum henüz. Kalabalığın içinde arada bir kıpırdıyor, başımı sağa sola çevirerek olup bitenleri izliyordum.
Gölge
Belki kalabalığın ürkek ruhuna dönüşürdüm. Böylece kahraman gölgemdi benim, kendi sessizliğinde korkusuzca yürür, evlerin önünde eski zaman parçaları gibi eriyip giderdi.
Silinen hatıra
Silinen bir hatıra; asıl yük budur işte. Silindikçe ağırlaşır ve kişinin üzerine devasa bir hörgüç gibi oturup kalır.
Reklam
Renkleri silen karanlık
Böylece bu, hava kararıp da dışarıda renkler bir bir silininceye kadar devam ederdi.
Babaların öğütleri
Babam akşamüzerleri eve kimselere görünmeden dönüp de koltuğuna oturduğu zaman, artık evimizin içine temelli yerleşmiş öğütler de kalkıp ortalıkta dolaşmaya başlardı.
okullarımız
Ama, çok yaşamadı babam. Yaşasaydı, ben de okuluma devam eder, kim bilir bir zaman sonra mezun olurdum. Tabii, başım kesilmiş bir halde.
Burak Kuşu
Çünkü rengarenk, pırıl pırıl bir kuştur. Başı, saçlarını yeni taramış apak bir kadına benzer. Kırmızı, yeşil, siyah, incecik çizgilerle nakış gibi işlenmiş bir baştır bu. Güçlü bir bedendir; kapkara bir katırı andırır. Baldırları ki uzun yollara, yaza kışa iyi dayanır.
Reklam
Aslında vücudumuz dilimimizin kanıtıdır. Böylelikle, kanıtladığı şeyi kendi içinde tutar. Bu yüzden bir başka dil ile, örneğin kuşların dili ile karşılaştığında önce vücudumuz ayağa kalkar.
Susmak
Böylece çok bilgili adam, çevresinde konuşmaya kalkan herkesi susturabilirmiş. Üstelik bunu, artık lügatindeki bilgilere ihtiyacı kalmadığından, sözleriyle değil de, dediğim gibi, sessizliğiyle yaparmış. Konuşanlar da, sustuğuna göre en doğrusunu o biliyor, diyerek ona açıkça hak verir, bir bir susarak doğru olanın önünde saygıyla eğilirlermiş.
Irmaktan bir damla
Sonunda balık, ırmaktan bir damladır. Bu damla zamanla can kazanır da, kendi arzulu varlığını var kılar.
Zulümhane
Irmak, demiş kuş, her su gibi, bir geçittir. Bunu en iyi, karşıya geçtiğin zaman anlarsın. Eğer suda yıkandıktan sonra karşıya geçseydin, öbür tarafa, giysilerini bıraktığın kıyıya artık bambaşka gözle bakacaktın. Hatta, belki bir daha oraya dönmek bile istemeyecektin. Ya da dönmenin imkansız olduğunu düşünecektin. İki kıyıdan biri her zaman zulümhanedir. Tıpkı cennet ve cehennem gibi. Ama bir kıyıdan baktığımızda öbür tarafı da görürüz, diyeceksen. Göremeyiz. Zulmü içimize kurarlar çünkü.
... bir gölge gibi ellerim cebimde dolaşıyor, insanların arasında, sanki sahibimin izini burada yitirmişim; gariban bir köpek gibi oylanıyordum.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.