Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Memleket Yazıları -2-

Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da

Refik Halid Karay

En Eski Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da Gönderileri

En Eski Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da kitaplarını, en eski Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da sözleri ve alıntılarını, en eski Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da yazarlarını, en eski Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da, Refik Halid Karay'ın "Memleket Yazıları" serisinin ikinci kitabıdır. Bu seri, 1938-1965 yılları arasında, Refik Halid'in seyahat ve sürgün yıllarında kaleme aldığı, gezi yazısı türünde eseridir. Bu seri, dönemin zengin bir işadamı tarafından kurulan Yeni İstanbul gazetesinin yayınladığı gezi yazılarından oluşmaktadır. Amaç siyasi olmaktan çok araştırma amaçlıdır. Refik Halid bu kitapta kırk yıl evvel gördüğü yerleri tekrar gezerek memleketin genel durumunu gözler önüne sermeye çalışmaktadır. Aradan geçen kırk yıl sonra nelerin değişip nelerin değişmediğini, cumhuriyet inkılâplarının ne kadar etkili olup olmadığını eleştirel açıdan okuyucuya aktarmaktadır. Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da, meşrutiyetten DP iktidarına olan döneme kadar memlekette nelerin değişip nelerin hâlâ aynı kaldığını, bu değişimlerin neler olduğunu gözler önüne serdiğinden okunmaya değer bir eser olarak görülmelidir...
Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'da
Kırk Yıl Evvel Kırk Yıl Sonra Anadolu'daRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 201436 okunma
Anadolu kasabaları yüksek tahsil yapmış evlatlarının yüzlerini bir daha nadiren görüyor. Zira "evlat" ve "kasaba" aynı terakkiye mazhar olamamıştır. Biri nispeten çok ilerlemiş, öbürü cemiyet hayatı itibariyle hemen hemen olduğu gibi kalmıştır.
Reklam
Yahya Kemal, İstanbul'un Batılıların gözüne nasıl göründüğü sorusunu, "Bize Anadolu'nun göründüğü gibi" diye cevaplamıştı.
Kırşehir, "ismini teşkil eden iki kelimeden ilkini ikincisinden ziyade hatırlatan bu şirin kasaba"dır mesela. Anadolu baştan aşağı mühmeldir, "ölgün"dür, lambaları, elektrikleri "fersiz"dir, "misafire bigane" bir yabanlık ve lakaytlık içindedir. Kayseri'nin sokaklarında "adeta bir Arabistan manzarası" görür. Nahid Sırrı Örik
Edremit civarını zamanında kaldığı Lübnan'la kıyaslayarak, yaşama zevki olan mamur beldelerin, temiz, şatır otel ve lokantaların eksikliğinden dem vuracaktır.
Beri yandan, -birazdan değineceğim, otelcilik bahsinde mesela- İstanbul'un Anadolu'ya kötü emsal olmasından da şikayetçidir.
Reklam
Şehir imarının hesapsız kitapsızlığı, üslupsuzluğu bahsine başka şehirlerde de dokunacaktır.
"İnkılap ve tesirleri[ni] köylüye işlememiş" görür. Bursa izlenimlerinde, inkılabın yalnız memur ailelerinin yaşayış tarzını değiştirdiğini söyler.
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.