Petro tuhaf bir kişiliğe sahipti. Bu özelliğini en çarpıcı biçimde, 1697'de bir Rus hükümdarı için görülmemiş bir şey yaparak Batı'yı ziyaret ettiğinde kanıtladı. Hollanda'da geçirdiği beş ay çeşitli faaliyetlerle doluydu: Fabrikaları, atölyeleri, hastaneleri, okulları, askeri tesisleri ve rasathaneleri inceledi. Gittiği her yerde ayrıntılı sorular soruyor, kısa süreli de olsa fırsat bulduğunda yapılan işe fiilen katılıyordu.