Kıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III
Mehmet OkuyanKıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III Gönderileri
Kıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III kitaplarını, Kıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III sözleri ve alıntılarını, Kıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III yazarlarını, Kıssalar Ne Söyler - Hz. İbrahim III yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İbrâhîm/41
"Ey rabbimiz! Hesabın gerçekleşeceği (amellerin hesap olunacağı) gün beni, Ana babamı ve müminleri bağışla!"
Sayfa 333
Bir şeyin önce gelmesi doğruluğunun delili olamaz. Batıl olan bir şey, öncelik arz ederek Hakk'a dönemez, hak diye tanıtılıp kabul edilemez. Demek ki hakikat, değerini önceliği ve eskiliğinden ya da taraftar kalabalıklığından değil, hakka olan uygunluğundan ve doğru kaynağa sahip oluşundan alır.
Sayfa 237
Bakara/128
"Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl; neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster ve tevbemizi kabul et; zira tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin."
Sayfa 161
Hz. Peygamber'in kuruntuyla ilgili olarak şöyle buyurduğu nakledilmektedir: ''Kahraman (zeki kişi), nefsini terbiye edip ölümden sonrası için çalışandır. Âciz insan ise nefsini arzularının peşine takan ve Allah hakkında (kendisi için) kuruntular (yani batıl şeyler) arzu eden kişidir.''
Sayfa 35
Hz. İbrahim, Hz. Muhammed ile biyolojik bağı bulunduğu için Kur'an'da kendisine sıklıkla gönderme yapılan,tevhid âbidesi,hayatının her döneminde ve aşamasında tevhidî görüntü ortaya koyan,muhakemesi son derece güçlü bir peygamberdir.
Sayfa 23
"Selim bir kalp ile Allaha gelmek" ifadesi Hz. ibrahim'in bir
cümlesi olarak Şu'ârâ 26/88-89'da șu șekilde de yer almaktadır:"O gün selim bir kalp ile gelenlerin dışında kişiye malları da çocukları da fayda veremez."Selim bir kalp, "ihlasla dolu, küfür, nifak ve şirk gibi bâtıl
inançlardan, hevâ ve bidattan uzak, tertemiz, arı duru gönül"demektir.
Selim bir kalp Yüce Allah'ı tevhid dairesinde kabul edip mahşerdeki diriltilmede sıkıntılardan uzak olmayı beraberinde ödül olarak getirmeye vesile olan gönüldür.Selim bir kalp, selâmette olan, her türlü kirden ve katmalardan uzak, yönünü Yüce Allaha teslim etmiş, istikametini doğru belirlemiş, Hakk'a adanmış bir ömrün yönlendiricisi olan gönüldür.Selim bir kalp selamet ve istikamet isteyen, arayan ve onu bulmak için çalışmayı canına minnet sayan yiğitlerin kalbidir.
Selim bir kalp nihayette sahibini Yüce Allah'ın huzuruna çıkarken mahcup bırakmayan kalptir.
Hz. İbrahim ve diğer peygamberler gibi onların izinden giderek Rabbinin huzuruna selîm bir kalple gidebilecek yiğitlere selâm olsun."
Sayfa 58 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
"Yüce Allah Hz. İbrahimin selim bir kalp ile kendisine geldiğini,
yani selim bir kalp getirdiğini, öyle samimi bir gönülle dünya
hayatında Allaha yöneldiğini Sâffât 37/84'te şöyle beyan
etmekedir: "Hani, o, Rabbine kalb-i selim (Hakka teslimiyet içerisinde bir gönül) ile gelmişti."
"Selim bir kalp ile Allah'a gelmek" veya" selim bir kalbi Allah'a
getirmek" dünya hayatında Yüce Allah'a tam bir teslimiyeti, ayrıca bunun devamı ve gereği olarak tevhidi zedeleyebilecek şirk
gibi her türlü düșünce ve fiilden uzak olmayı ifade etmektedir."
Bakara 2/131 gereği Hz. İbrahim demek teslimiyet ve selamet üzere bulunmak demektir."
Sayfa 57 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
"İbrahim sûresinin 35-37. âyetleri itibariyle güne dair bazı
sonuçlar da çıkartılabileceği kanaatindeyiz. Bu çerçevede birtakım hatırlatmalar yapmakta yarar görmekteyiz: Sen Hz. İbrahim gibi Yüce Allaha teslimiyet göstermeye bak. Sonrasında İbrahimce yaptığın duaların nasıl müstecâb (kabul) olacağını göreceksin.Yürekten yapılan duaların nasıl çağları delip günümüze ulaştığı Mekke ve civarı örnekliğinde gözümüzün önünde cereyan etmektedir. ibrahim 14/35-37de yer alan duaların kabulünden güne dair çıkartılacak onlarca ders vardır. Ey bütün muhataplar!Sizler de İbrahimce bir duruș ortaya koymaya çalışın. Sonrasında Rabbimizin ikramlarının nasıl önünüze serildiğini şaşkınlıkla
görecek, böylece şükretmeyi canınıza minnet sayacaksınız.
Yaptığı duaların kabul olmadığından şikayet edenler duruşlarının İbrahimce olup olmadığını kontrol etsinler. Çünkü İbrahimce açılan ellerin cevapsız kalması mümkün değildir. Âl-i İmrân
3/95'te "Allah'ı birleyerek İbrahim'in dinine uyun" şeklindeki emrin kapsamında onun gibi yiğit olmak da vardır. İbrahimce teslimiyet gösteren ve Rabbine yüreğinden seslenip duası müstecâb(kabul) olan yiğitlere selâm olsun."
Sayfa 82 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
"İmân kelimesi, emn kökünden gelmektedir. İman eden insan
hem kendine güvenen, hem de güvenilen kimsedir. Beytullah
üniversitesi, iman ağacından, güven meyvesini çıkaran ve gıda
olarak insanlığa sunan bir üniversitedir. Bu üniversitenin öğretileri arasında, imanın güvene dönüştürülmesi de yer almaktadır.
Etrafına ve sosyal çevresine güven vermeyen, elinden ve dilinden
emin olunmayan müslüman, imanını bir kez daha gözden geçirmelidir."
Sayfa 76 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu