İbn Abbas, "İki kıraatten hangisini evla buluyorsunuz?" diye sordu. Ona, "Abdullah'ın!" dedik. İbn Abbâs dedi ki: "Peygamber'e Kur'ân-ı Kerim senede bir kez (Cibrîl tarafindan) Ramazan'da arz edilirdi. Sadece vefat ettiği yıl iki kere ona arz olundu. Bu mukabelede Abdullah b. Mes'ud hazırdı. Kur'ân'dan nesh olunana ve değişene şahit oldu."
Ömer, Resûlullah (sas) hummalı ya da can çekişmekte iken onu ziyaret etti. Elini onun üzerine koyunca, ateşin şiddetinden hemen çekti. Ömer, “Ey Allah’ın Resûlü! Ne kadar da ateşin var!” dedi. Peygamber, “Allah’a şükürler olsun dün gece veya bu gece aralarında yedi uzun sure (Seb’u’ttıvâl) de olmak üzere yetmiş sûre okudum.” dedi. Ömer ona, “Ey Allah’ın Elçisi! Geçmiş ve gelecek tüm günahların bağışlanmış biraz da kendine rahatlık payı versen!” dedi. Resûlullah (sas) ona, “Şükreden kullardan olmayayım mı?” dedi.
Bu ümmetin kadılan dört kişidir: Ömer, Ali, Zeyd ve Ebû Musa el-Es'ari. Bu ümmetin dâhileri ise şu dört kişidir. Amr b. el-As, Mu'âviye b. Ebû Sufyan, Mugire b. Şu'be ve Ziyâd.