Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kitabu't-Tefekkür Gönderileri

Kitabu't-Tefekkür kitaplarını, Kitabu't-Tefekkür sözleri ve alıntılarını, Kitabu't-Tefekkür yazarlarını, Kitabu't-Tefekkür yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Âlemlerin Rabbi Allah’ın size büyük lütfudur ki gemilere binip, uzak diyarlara selametle gidip çeşitli ticaretler yapıyorsunuz. Hem o denizlerden taze etler yiyorsunuz, ziynet eşyaları çıkarıyorsunuz. Gemiyi ve denizi sizin hizmetinize, sizin emrinize veren Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir ve çok yücedir.
Reklam
Ey insanlar! İşte gemileri görüyorsunuz denizin dağlar gibi dalgalarını yarıp, içindeki insanları, ağır ağır yükleri ve eşyaları taşıyor. Hâl böyleyken denizde batmadan ilerliyor. Zira onlar; Ezeli Kayyum’un, Bâkî Kadîr’in, Vâhid ve Ehad’in mülkünde, O’nun koyduğu kanunla ve O’nun külli iradesiyle ve izniyle yürürler.
Tatlı ve tuzlu su bir olmadığı gibi muvahhidle müşrik, müminle kâfir, salihle fâsık, iyi ile kötü de bir olmaz.
Kayyum ve Baki Allah'a (c.c) iman ve tevhid ile teslim ve tevekkül ile ibadet ve dua ile dayan ve sığın ki hem dünya hem de ahiretin saadetine mazhar olasın!
Her şey Kayyum ve Baki Allah (c.c) ile ayakta durur, yalnızca O’nun ile vardır, O’nun dilemesi ile devam eder.
Reklam
Tüm kâinat Allah’ın mülküdür ve kâinattaki ve mahlûkattaki bütün tasarruf O’nun ilmi ile O’nun iradesi ile ve O’nun kudreti iledir.
Bir sineği yaratamamanın verdiği eziklik, bir fili yahut deveyi yaratamamanın verdiği eziklikten çok daha büyüktür. Çünkü insan sineği fil ve deveye göre daha âciz ve zayıf görmektedir.
Allah'ı unutup, O’ndan gaflet ederek ve O’nu bir tarafa bırakarak yalvardığınız o uydurma ilahlarınız, kendilerinden yardım beklediğiniz o sözde ilahlarınız var ya onların hepsi toplansalar, bir araya gelseler bir sinek dahi yaratamazlar.
Aklı ve ilmi olmayan bir arının elindeki malzemeyi israf etmeden âdeta profesyonel bir matematikçi gibi en hikmetli şekil olan düzgün altıgen şeklinde petek yapması, mükemmel bir iş bölümü ile çalışması; her bir ağaca, her bir bitkiye giderek bal özü toplaması, (güya insanları düşünüp, onlara acıyıp şefkat ederek!) şifalı ve gıdalı balı yapması, üstelik karnındaki bal ile vücudundaki zehiri birbirine karıştırmaması açık bir şekilde gösterir ve ilân eder ki bütün bu işleri yapan Allah Azze ve Celle'dir.
Reklam
Ey insan! Gel şimdi bak şu toprağa ki aynı topraktan limon, portakal, greyfurt, üzüm, zeytin, nar, muz, incir, erik, badem, kayısı ve bunun gibi türlü türlü meyveler, bitkiler çıkarılıyor. Aynı su ile sulandıkları hâlde bunların kokuları, renkleri, şekilleri, tatları birbirinden farklıdır. Bazıları tatlı, bazıları ekşidir. Bütün bu farklılıkları yapan; aklı, ilmi, iradesi, kudreti, şefkati olmayan, seni tanımayan ve bilmeyen şu şuursuz toprak mı? Yoksa seni hiçten, yoktan yaratan, sana bir dil ve iki dudak veren, şefkatiyle midenin ve bedeninin her türlü ihtiyaçlarına cevap veren, yeryüzünü sana sofra gibi seren Allah mı?
Allah’ın yarattığı her şey aslında bir mûcizedir, yeter ki biz bakmayı bilelim.
Hâlık ve Hakîm Allah (c.c.) tarımsal ürün çeşitliliği, akarsular için su deposu, muhtelif hayvanlar için yaşam alanı, yer altı kaynaklarının depo alanı olması ve bunun gibi birçok hikmetle yarattığı dağları aynı zamanda, dünyanın hareketi esnasında dengenin sağlanması ve yeryüzünün sarsılmaması için de kazıklar kılmıştır.
Yeryüzünü yaratan Hâlık ve Hakîm Allah (c.c.) yeryüzünde insanlar sarsılmasın diye ağır baskılar yaptı. Yani Mevlevî gibi döndürülen dünyamız bu hareketiyle insanları çalkalayıp sıkıntıya sokmasın diye o yeryüzünde suya mukabil dağlar da yaratıldı.
Tüm insanlar da aslında acz, zaaf ve fakr ile yeryüzünde bir bebek gibidir. Yeryüzü Allah’ın kusursuz isim ve sıfatları ile onları bağrında barındırır ve sütü ile besler.
945 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.