Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Egemen ve Eleştirel Yaklaşımlar

Kitle İletişim Kuramları

Levent Yaylagül

En Beğenilen Kitle İletişim Kuramları Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Kitle İletişim Kuramları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kitle İletişim Kuramları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüketim ve boş zaman etkinlikleri de sermayenin denetimi ve kontrolü altındadır. Kapitalist sistem, sağladığı mal ve hizmetlerin yanı sıra korkunç bir etkiye sahip siyasi, askeri ve polisiye tedbirlerle de halkı sürekli denetlemekte ve kontrol altında tutmaktadır.
Gramsci'ye göre egemen sınıf iktidarını ya güç kullanarak ya insanların rızasını üreterek ya da ikisini birden kullanarak yapar. Güç kullanarak yönetmek için ordu, polis, yargi ve hapishane gibi kurumlar gerekir. Böylece bu kurumlar fiziksel güç kullanarak insanların mevcut ilişkilere boyun eğmelerini sağlarlar.
Reklam
Kapitalist sistemde hiç kimse, ne kadın ne de erkek özgür değildir. Bu toplumlarda kadınlar da birer cinsel nesneye dönüştürülmüştür. Bu toplumlarda kadınlara uygulanan cinsel sömürü de bu toplumun asli sömürü şekillerinden birisidir.
Kitle iletişim süreci ile toplumsal yapı karşılıklı etkileşim içerisindedir. Medya hem bu toplumsal yapının bir parçası olarak ondan etkilenir hem de bu toplumsal yapıyı etkiler.
Pozitivizm özgürlük için gerekli olan eleştirel akıldan yoksundur. Özelikle kültürün endüstrileşmesi ile birlikte popüler kültür/kitle kültürü insan bilincinin parçalanmasını, tek tipleşmesini ve tüketim kültürünün egemen olmasını sağlamıştır. Bu parçalı bilinç insanın özgürleşmesinin önündeki engellerden biridir.
İnsanlar herhangi bir toplumsal sorunla karşı karşıya geldiklerinde kendilerine öğretildiği gibi yani egemen sınıfın bakış açısıyla olayları değerlendirirler. Bu bakış açısı onlara doğal ve sağduyu olarak görülür. Olayları sınıfsal çıkarlarla ilişkilendiren kişiler ise sapkın (deviant) kişiler olarak değerlendirilirler.
Reklam
Gramsci'ye göre hiçbir egemen yapı sadece güç kullanarak iktidarda kalamaz.
Medya bazı olaylara yer vererek ya da bazı olayları gör mezden gelerek toplumun gündemini ve kamuoyunu oluşturur.
İnsanın toplum olarak yaşaması ve üretim faaliyetinde bulunması iletişimi zorunlu kılmıştır.
Postmodern bilim felsefesi ekonomi politik yaklaşımı reddeder, sınıflar, sınıf farklılıkları ve sınıf mücadelesinin yerine cinsiyet, ırk, etnisite ve cinsellik gibi tikel kimliklere ve bu kimliklerin tikel mücadelelerine vurgu yapar. Burada amaç bu insanların cinsel, ırksal ve etnik özgürlüklerinin geliştirilmesi değildir. Klasik İngiliz siyaset geleneği olan ''böl ve yönet'' politikasının ifadesidir. Bu sayede insanların ortaklıkları değil farklılıkları vurgulanmaktadır. Böylelikle insanların ortak hareket edecekleri sınıfsal (ve ulusal) temeller ayaklarının altından çekilip alınmaktadır. Sermaye hiçbir zaman karşısında kural koyma gücüne sahip güçlü ve bağımsız devletler istemez. Bunun için güçlü devletler çeşitli şekillerde parçalanarak güçsüzleştirilir ve emperyalist mali sermayenin düzenine uymak zorunda bırakılır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Dolayısıyla herhangi bir toplumsal olayı açıklarken de toplumsal varlık ile toplumsal bilinç arasındaki ilişki temel hareket noktasıdır. Yani insanın kendisine ve topluma ait fikirleri ve düşünceleri mi önceliklidir yoksa insanların maddi varoluş koşulları mı bu fikirleri önceler.
Medya, popüler kültürü yayan bir kitle kültürü formudur. Bu kültür yüksek kültürün karşıtıdır; ve kâr peşinde koşan kapitalistlerin çıkarına hizmet eden bir kültürdür. Yani kültür endüstrisi için düşük düzeyli standartlaşmış ürünler yaratmak kârlıdır.
(Habermas) Ona göre modern toplumun temel özelliği özgürlüğün olmayışıdır.
Sizce?
Aksiyon macera türü yapımlar, kanun ve düzene, toplumsal adalete ve statükoya olan inancı artırır.
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.