Kitleler Psikolojisi
Gustave Le BonKitleler Psikolojisi Gönderileri
Kitleler Psikolojisi kitaplarını, Kitleler Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Kitleler Psikolojisi yazarlarını, Kitleler Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En alçak kişiler bile çoğu zaman, sırf bir kitlenin icinde bulunmalarından dolayı, geçici sekilde en sıkı ahlaki ilkelere
bağlı hareket ederler.
Sayfa 47 - Kapra Yayınları
En şüpheli hadiseler, en çok sayıda insan tarafından gözlemlenenlerdir.
Sayfa 40
Bir kitlenin parçasina dönüştükleri andan itibaren, cahil de alim de gözlem yeteneğini kaybeder.
Sayfa 35
Kitleyi meydana getiren bireyler kimler olursa olsun; yaşama biçimleri, işgüçleri, karakterleri yahut zekaları ister benzer, ister ayrı olsun, kalabalık haline gelmiş olmaları onlara bir nevi kollektif ruh aşılar.
Bu yüzden, her bir üyesinin kendi başlarinayken birbirle rinden bağimsiz șekilde uygunsuz bulacakları kararları veren jüriler, yine her üyesinin ayri ayri reddedecegi kanun ve tedbirleri yürürlüğe koyan parlamenter meclisler görülmüştür.
Sayfa 28
Din, siyaset, ahlak, sevilen ve sevilemeyen șeyler gibi duyguları alakadar eden konularda, en seckin kişiler bile en vasatlarin derecesinin üstüne nadiren çikar.
Büyük bir matematikçi ile ayakkabıcısı arasinda entelektüel manada bir ucurum olabilir ama karakter itibariyla tamamen aynı veya oldukca az farklı olabilirler.
Sayfa 25
Bazi fikirler ve duygular
vardir ki ancak kitle hâlindeki bireylerde ortaya cikar veya eyleme dönüşür. Tipkı bir araya toplanip yeni bir varlik meydana getirmek suretiyle canli bir beden olușturan ve her birinin sahip olduğundan çok farkli özellikler arz eden hücreler
gibi, psikolojik kitle de bir an icin kaynaşan fakat özünde ayrişik unsurlardan müteșekkil gecici bir varlıktır.
Sayfa 24
Sadece romanlardaki insanlar, tüm hayatları boyunca değişmez karakteristiklet sergilerler.
Sayfa 23
Irkın genel inançlarına ve duygularına zıt her şey gelip geçicidir ve akışının yönü değiştirilen nehir, çok geçmeden yine yolunu bulur. Genel bir inanca veya ırka has bir duyguya bağlanmayan ve dolayısıyla hiçbir sabit noktası olmayan düşünceler, tesadüflerin veya başka bir deyişle çevrede yaşanacak küçücük bir değişimin insafına kalmıştır. Telkin ve sirayet yoluyla şekil alan bu düşünceler, daima gelip geçicidir ve kimi zaman rüzgârın deniz kıyısında meydana getirdiği kum tepecikleri gibi hızla oluşup yok olurlar.
Sayfa 119
İnsanların hareketlerine yön veren, inançlar ve bu inançlardan doğan âdetlerdir. Bunlar, varlığımızın en küçücük hareketlerini bile düzenler, en bağımsız zihin bile onların etkisinden kaçmaya cesaret edemez.
Sayfa 117