Fısıldadın kulağıma derinden derin
Çok nükteler; anlamadı aklım hiç birin
Ruhumda mı, semada mı, nerdedir yerin?
Ne zeminde seni, ne de zamanda buldum.
Yunus gibi çıktık: Hut’tan!
Büyük yurda küçük yurttan
Geyik girdik, doğduk kurttan;
Kılıç oldu orağımız!
Sart’lık gitti, Uygur’landık;
Soyumuzla gururlandık;
Şamanlar’dan uğurlandık
Pirler oldu yardağımız!