İspanya'daki patronlarından birine yazdığı bir mektupta da Kolomb, yerlileri tanıtmak için şöyle diyor: 'Son derece sade, dürüst ve aşırı düzeyde eli açık insanlar. Herhangi birinden, sahip olduğu herhangi bir şey istenince, hemen veriyorlar. Başkalarına olan sevgileri, kendi özlerine olandan çok daha fazla.' Ama bu övgüleri sıralayan Kolomb, günlüğün bir yerinde de şöyle diyor: 'Bunlardan çok iyi hizmetkâr olur. Sadece elli adamla bütün bu yerlilerin hepsine kolayca boyun eğdirebiliriz ve her istediğimizi yaptırabiliriz.
----------------------------------------------------------------
Sunuştan
Yerli halk, misafiri olarak kabul ettiği bu doğaüstü varlıklarla yiyeceklerini paylaştı, onlara süs eşyaları hediye etti fakat karşılığında salgın hastalık, yağma ve ölüm aldı. Bu, yeryüzünün gördüğü en trajik alışverişti.
Kolomb'un gemileri Bahama Kıyıları'na yanaştığında, Kızılderililerin bu yeni gelenleri doğaüstü varlıklar olarak tanımladıkları birçok kaynakta geçmektedir. Yüzen adalardan ( yelkenli ) gelen bu tanrısal varlıklara tüm misafirperverliklerini cömertçe sunmuşlar, onları hediyeler ve törenlerle karşılamışlardı.
Adanın yarısından fazlasını kılıçtan geçirdiler, sağ bıraktıkları yerlileri ise köleleri olarak kullandılar. Zaten geriye sadece kadınlar, küçük kızlar ve genç delikanlılar kalmış, onlar da Hıristiyanlar arasında paylaştırılmıştı.