Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek
Banu YaşarEn Eski Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek sözleri ve alıntılarını, en eski Kızları Kız Gibi Erkekleri Erkek Gibi Yetiştirmek kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ne güzel bir kitaba başladım
"Yaratılışa uygun yaşamak hayatı kolaylaştırır. Çünkü
sorumluluk paylaşımı sağlar. Gereksiz üstlenmeleri ve boş vermeleri önler. Kızların kız gibi, erkeklerin de erkek gibi büyütülmeleri kişisel huzur kadar evliliğin sağlığı açısından da önemlidir. Kendi yaratılışından memnun olan, bunu bir üstünlük ve güç sembolüne dönüştürmeyen eşler daha
Sayfa 11Kitabı okudu
"Annemin oğluysam,
erkek olmayı nasıl öğrenebilirim?"
BEN ANNEMIN OĞLUYDUM. Abim ise babamın. Onların arasındaki yakınlığı hep kıskandım. Ama belli edemedim.Sanki sessiz bir kanun daha biz dogmadan konulmustu. Benim annemin oğlu, abimin de babamın oğlu olmasına kim karar vermişti bilemiyorum. Evde komşu mubabbetlerinde
Annem küçük olan aynı bana benziyor, hassas ve düşünceli,bana biç kıyamaz. Babası bana bir şey söylese babasına bile karşı durur diye övünerek anlatırdı. Sanki annemin en özel eşyası gibiydim. Babam bep merak ettiğim ama uzak kaldığım bir adamdı . Birbirimize yabancıydık. Ona hem öfkeliydim, hem de gizli hayranıydım.
Babam abimi takdir eder, onun ne kadar cesur olduğundan bahsederdi. Benim annem gibi sulugöz olduğumu, biraz kendisine benzeseydim gerçek bir erkek olabileceğimi söyleyip dururdu. Evdeki bu paylaşılmışlık, aradakı bu kalın duvar beni babama ve abime uzak kılarken, erkeklerin dünyasına da yabancılaştırdı. Erkekler nasıl vakit geçirir, birlikte neler yapar, nasıl muhabbet ederdi? Tüm bunlar içine çok fazla giremediğim sadece uzaktan seyrettiğim anılara dönüştü. Annem tüm ümitlerini bana bağlayarak en büyük haksızlığı yapmıştı. Babamdan mahrum kalmıştım, kendi cinsiyetimi algılayışımda problemler yaşıyordum. Babam bana dair mesafeden şikayetçi olmakla beraber bu mesafeyi kapatmak için bir şey yapmamıştı. Bir çocuk anne babasıyla birlikte büyümek ister. Bir tarafta fazla olup diğer tarafta hiç olmamayı kaldıramaz. Bizim durumumuz da böyleydi...
Anne baba arasında paylaşılan çocuklar diğer ebeveyne yabancıları. Bu erkek çocuksa babaya olan uzaklığı kendi cinsel rolünde sorunlar yaşamasına neden olabilir.
Sayfa 102Kitabı okudu
"Baba dış dünyaya açılan ilk gerçeklik imgesidir. Kabul edilmek, beğenilmek ve onaylanmak için çaba sarf ettiğin ilk ilişkidir. Baba dış dünyayı, ayakta kalabilmeyi, bağımsızlığı ve gücü temsil eder."
Sayfa 80Kitabı okudu
Psikiyatri camiası bu konuda ikiye ayrılmış durumdadır.Çocuğun kendi cinselliğini kendisinin seçmesi gerektiğini düşünen psikolog ve psikiyatristler de vardır.Temel hak ve özgürlükler içinde bu konuyu değerlendirmektedirler.Oysa cinsel kimlik sorunu yaşayan insanlar bir seçim yapmış değiller.Yanlış anne baba tutumlarının ve olumsuz sosyal öğrenme sürecinin bir sonucu olarak bu sorunları yaşıyorlar.Oysa bu gruptakiler durumun tamamen genetik ve doğuştan olduğunu savunuyorlar.
Sayfa 29Kitabı okudu
Eşcinselliğin genetik ya da doğuştan olduğuna dair sağlam araştırma sonuçları yoktur.Aksine olumsuz çevre ve aile koşullarının, çocuklukta yaşanmış travmaların etkisi kanıtlanmış sebeplerdir.Her şeyi genetiğe bağlama çabası, insanı sorumluluk alan ve davranışlarının sorumluluğunu taşıyan bir varlık olma boyutundan çıkarmaktadır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Çocuklarımız için çalıştığımıza o kadar inanıyoruz ki, ne onunla oynamaya vaktimiz kalıyor ne de enerjimiz.Çoğu anne baba çocuğuyla oynamayı etkili ebeyvenylik seminerleri ya da çocuk psikolojisi kitaplarından öğrendikleri üzere "mükemmel anne baba" olmak için zoraki yapabiliyor.
Sayfa 120Kitabı okudu
Kendini doğru ifade edebilen bir erkek öfkesini kontrol etmek konusunda çok fazla güçlük yaşamaz.
Sayfa 133Kitabı okudu
Çocuklar, babayı annenin gözlerinden tanır.
Sayfa 73Kitabı okudu
“Çocuklar, babayı annenin gözlerinden tanır.”
Üstünlük çabası o kadar kemikleşti ki, kendi cinsiyetinden memnun ve hoşnut olma duygusu çok gerilerde kaldı. Yaratıldığı gibi mutlu olma, kendi hamuruna konan özel hediyeleri keşfetme ve onlarla barışık yaşama duygusu adeta unutuldu. Varsa yoksa kadınlar mı, erkekler mi?