Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Klasik Mantık Açısından - Hakikat ve Şiir

Hülya Altunya

Klasik Mantık Açısından - Hakikat ve Şiir Sözleri ve Alıntıları

Klasik Mantık Açısından - Hakikat ve Şiir sözleri ve alıntılarını, Klasik Mantık Açısından - Hakikat ve Şiir kitap alıntılarını, Klasik Mantık Açısından - Hakikat ve Şiir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burhanın diğer sanatlardan üstünlüğü; zanna, hayale veya vehme kapılmak yerine kişiyi hakikate ulaştırmasıdır.
Kısacası İslam mantıkçıları şiirin, toplum davranış eğitimi için kullanılabileceğini kabul ederken, Necip Fazıl, toplum uyurken, şairin toplumun rüyasını gördüğünü ve onun sayıklamalarını muhafaza ederek ortaya çıkarttığın düşünmektedir. Daha açıkçası şair, toplumun göremediği gizli şeyleri görüp dile getirendir. Böylece şiir, öncekiler için halka hitap ederken, şairimiz için şiir, halkın düşünme biçiminin çok üstünde bir dile geliştir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Mantığın ikinci bölümü olan tasdiğin, yani yargıda bulunmanın nihai amacı ise tasavvur yapabilmektir. O halde tasavvur ve tasdik hakikatin elde edilmesindeki tek yoldur. Ona göre mantık, zihnin varlıklar hakkında doğru bilgileri ortaya çıkartabilmesinin kurallarını veren bilimdir. Zira mantık, bilinen şeylerden bilinmeyenlerin elde ediliş biçimini öğretmektedir. Daha açık bir ifadeyle mantık, şeylerin özleri, yani mahiyetleri ve onların tanımları, tasavvurları ve tasavvurların biraraya getirilmesiyle oluşan tasdikleri, yani delilleri hakkında metodik bilgi vermektedir. Dolayısıyla hakikat, varlıkların özüne dair bilginin elde edilmesiyle bilinir ki, bu da; mantıksal düşünme da aracılığıyla mümkündür.
Her ne kadar şiir, duygu ve düşüncelerin dile geldiği bir sanat türü olarak daha çok edebiyatın ilgi alanında olsa bile felsefe ve mantık, onu, gerek akıl yürütmeler gerekse de hakikat ve bilgi değeri bakımından inceler.
Reklam
Aslında nefs-i natika insanın zatındaki en şerefli parçasıdır. Dolayısıyla nefs-i natıka insanın zatındaki yetkinleştirilmesi gereken kısmıdır. Nefs-i natıka'nın yetkinleştirilmesi teorik ve pratik bilgilerin kazanılmasıyla mümkündür. Bu tür bilgiler, ya doğuştan gelir ya da akıl yürütülerek kazanılır. Doğuştan gelen bilginin aksine kazanılmış bilgiye ancak kesin/yakınî kıyasla ulaşılır. Kesin kıyas sadece burhani akıl yürütmelerle yapılması yüzünden insanın öncelikle öğrenmesi gereken akıl yürütme biçimi budur.
Aslında sanat ve zanaat ayrımı yapmayan ve iyi ile yararlı olanı öne çıkartan Platon'a göre şiir, Tanrı'nın seçtiği özel kişilere yine özel bir dilin verilmesidir. Adeta şiir, Tanrı'nın nefesidir ve ruhlara hitap eder. Bu nedenle onun düşüncesinde şiir, sanatçının kendi ürünü olarak ortaya çıkan sanat eseri olmaktan ziyade Tanrı vergisi bir sözdür.
İnsanın akıl sahibi varlık olması bakımından yetkin- leşmesi (istikmali) İbn Sina'ya göre, gerçeği/hakkı kendisi ve iyiyi/hayrı kendisiyle amel etmek ve onu elde etmek için bilmesi yoluyladır.
Kesin hakikat karşısında hakikati yansıtmayan sanılar bulunur. Kesin hakikatin bilgisine duyularla değil, aklın ölçütü olan mantıksal düşünmeyle ulaşılır. Duyular görünen âlemin bilgisini verir ki, buna 'sanı' denilir. Hakikat âleminin bilgisini ise sadece akıl verdiğine ve Bir olan, kendiliğinden öyle olduğuna ve başka türlü olması mümkün olmadığına göre, doğru, hakikat ve değişmez kavramları aynılaşmaktadır.
Reklam
Ezber daima bir önermenin bir birim olarak bütüncül bir yapı ve bir blok halinde kavranmasını zorunlu kılarken anlama, önermenin bildirdiği şeyi kavramayı talep etmektedir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Nazımla bir sabi okursa lügat Hızr veş nuş ider ol Ab-ı Hayat.
Sayfa 150Kitabı okudu
İbn Sina, felsefi bilimler içinde mantığı saymaz. Ancak eserinin sonunda mantığı, aklî bilimlere dahil ederek onu, içinde şiirin de yer aldığı dokuz sınıf olarak açıklar. Aslında ona göre mantık, gerçekliğin ve doğruluğun ölçütünü, ölçüsünü ve yöntemini veren bilimdir. Zira mantığın birinci bölümünde yani tasavvurun/kavramın hakikatinden ve ikinci bölümünde ise tasdik etmenin doğruluğundan (yakınîliğinden) bahsedilir.
Zaten hakikat mahiyeti gereği rasyonel olduğu için akıl, kendisini tamamen mantıksal bağların kurulduğu bir zeminde hakikatin gelişine hazırlar. Bu durumda bilimsel düşünme, bilmeyi istediği şeyi objeleştirdikten sonra bilme eylemini gerçekleştirir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Yansıtma kuramıyla, şiirin yapısı arasında bir bağ kuran İbn Sina'ya göre insan ruhu, yansıtmadan, melodilerden ve ezgilerden hoşlanması nedeniyle şiirsel sözler söylemiştir. Üstelik insan, diğer canlı türleri arasında yansıtma yetisi bulunan tek varlıktır.
Sayfa 121Kitabı okudu
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.