Öldürülmeden kısa bir süre önce Berlin'de Talat Paşa ile konuşmuştum. Savaşı kaybetmiş olmamıza ve gelecek için kara bulutların üzerimizde dolaşmasına rağmen Talat Paşa başını dik tutarak 'başaracağız ve güneş yeniden doğacak' diyordu.
... Bu üst düzey insanlar çaydan sonra hızlı bir şekilde, yanındakinin bile göremeyeceği bir çabuklukta çantalarında değişik çaptaki Browning marka tabancalarını çıkartarak nişan alırlardı. Bu silahla ateş etmede Türklerin üstüne kimse yoktu. En iyi nişancılar Talat ve Enver paşalardı. Bunların 20 adım uzaklıktaki hedefe konan bir yumurtayı veya karton parçasını her defasında vurduklarını gördüm. Talat paşa gülerek "biz tehlikelerin içinde büyük Abdülhamid'in hükümdarlığı döneminde ihtilalcı olmak en tehlikeli oyundu. Bizim kendimizi koruyabilmemiz için iyi nişancı olmamız gerekiyordu." derdi.
İngilizler Şerif Hüseyin'e de Yahudilere de aynı sözleri veriyorlar. Fakat savaş bittiğinde ne Şerif Hüseyin'e ne de Yahudilere verilen sözler yerine getirilmeyecektir.