Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Korku Gönderileri

Korku kitaplarını, Korku sözleri ve alıntılarını, Korku yazarlarını, Korku yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözyaşları yalnızca hapsedilmiş durumdayken korkunç acı verir.
Reklam
Gece gündüz seni bekliyorum...
61 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Stefan Zweig bir gereklilik değil zorunluluk
Tamamen ters köşe bir kitap. İnsanı içine alan ve Kitabın son sayfasına kadar içinde tutan, ana karakterin çektiği vicdan azabı ve yaşadığı büyük korkuyu tamamen gerçek bir hayatta yaşanmış gibi hissettiren bir kitap. okunması ve okutulması gereken zorunlu kitaplardan sadece biri.
Korku
KorkuStefan Zweig · Filozof Yayınları · 2020102,6bin okunma
"Gözyaşları yalnızca hapsedilmiş durumdayken korkunç acı verir..."
İnsanlar tehlikeli olduğunu bildikleri halde nasıl böyle bir harekete girişir ve sonrasında hatalarını kabul edecek cesarete sahip olmazlar, hiç anlamıyorum.
Reklam
Daha ne kadar birbirimize işkence etmeye devam edeceğiz?
Ama kolaylıkla elde edilen bir varlığı taşımak çoğu zaman mutsuz olan varlığı taşımaktan daha zordur.
Sayfa 14 - Filozof yayıncılık, IreneKitabı okudu
61 syf.
·
Puan vermedi
Bir psikopat, bir ruh hastası yetiştirmek için de tavsiye(!) edilebilecek kitaplardan... Hani karpuz kabuğu sokmak diye bir deyim vardır ya, tam da o cinsten bir kitap! Kişiye verilecek en büyük ceza, aslında bedenine yapılan değil, tamamı ile ruhuna karşı yapılandır. Hatta öyle ki, ruha karşı yapılan cezalandırmalar, bir reklam arası dahi olmayan işkencelere dönüşebilmektedir. Kısacası "korku" altında bırakmak, kişiye neyle cezalandırılacağını söylemekten daha uzun soluklu, daha fazla işkence eder (acı verir). Hani derler ya ümit işkenceyi uzatır diye... bizimkisi de onun farklı bir versiyonu işte. Konuyu biraz dağıtacağım belki de ama... Hapise düşmüş bir kişi, 6 ay sonra çıkacağını bilmesi ruhen onu rahatlatır. Çünkü bitiş noktasını görebilmektedir, ceza somutlaşmıştır. Ama normalde 3 ay (yani daha az) ceza yatacak bir kişiye bunu söylemezseniz ve ne zaman çıkarsın bilinmez, ha yarın ha bugün derseniz, ona ruhen işkence ederek yaşantısını mahvedebilirsiniz. Çünkü cezanın somuttan ziyade soyut yönü baskın bir haldedir. Ayrıca şunu da düşündürmektedir: Suç işlemiş (hapise giren birisine) hangi ceza daha çok yakışır? Bedenine yapılan "hapis" cezası mı? Yoksa ruhuna yapılan "işkence(!)" mi? Mesela, ruhen kendisini özgür hisseden bir birey, gerçekten hapis mi yatmaktadır? Ya benim şu an karşı apartmanlara baktığımda sükunet ehli bir göl gördüğüm gibi, onlar da o hapishanelerde(!) bir tatilde iseler?! Bu bir ödül(!) müdür, yoksa bir ceza(!) mı? Özet: Her şey zihinde arkadaşlar... Her şey içimizde... Dinmiş fırtınalar da... Kopan kıyamet de... Her şey ama her şey, birkaç santim içeride...
Korku
KorkuStefan Zweig · Filozof Yayınları · 2020102,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.