Tam benlik dediğim bir kitap okudum inanılmaz mutluyum. Tek kelimeyle müthişti...
İki yazar, tek ses, sekiz öykü...
Tek ses ifadesi gerçekten çok doğru çünkü asla iki yazarın kaleme aldığı anlaşılmıyor.
Bu tür kitaplar okumaya alışkınım ama gene de ürpertiyle başladım kitaba. Korkuya kendimi hazırladım sanırım. Korkmaktan ziyade ürperdim. Hemde kitabın başından sonuna kadar. Bence ürpermek korkmaktan daha derin bir his...
Sekiz öyküden oluşan eserde, kitaplarında güzel kadın karakterlerini öldürmesiyle yargılanan yazarı, karakterini kaybeden onu delirircesine arayan bulamayan ve bunalıma giren aklı karmaşık olan başka bir yazarı, Aeternum Oteli'nde karanlıkla, korkuyla, düşünceleriyle savaşan bir adamı, genç bir arkadaş grubunun bir türlü gelmek bilmeyen Fatihleri beklerken yaşadığı ürkütücü olayları, katıldığı bir düğünde çekilen fotoğraflarda gördüğü ayrıntıları araştırırken korkunç olaylar yaşayan Mustafa'yı, Son'a altı kala geriden sayarak Dünyanın sonuna tanıklık edeceğiniz karanlık, sessizlik, kuşku, korku ve gerçekle düşün çatıştığı akılları bulandıran olaylara ürpererek şahit olacaksınız.