Kramponlu Ceset ile okuyucusunu yine doyumsuz bir maceraya sürüklüyor.
Dedektif Remzi Ünal, bir tekstil firmasının defilesine iş görüşmek için çağırılır. Firma sahibinin bir futbol takımı vardır ve hafta sonu oynayacakları maçta bazı oyuncuların maçı satacağına dair bir ihbar almıştır. Dedektiften istediği de bu durumun doğruluğunu araştırmasıdır.
Kendine özgü yöntemleriyle işe koyulan Remzi Ünal ilk olarak futbolcularından soruşturmaya başlar. Ardından spor muhabirlerine yanaşır ki onlar bir şeyler duymuşlar mıdır? Tam güvenini kazandığı bir muhabirden istediği bilgileri almak üzeriyken bir el silah sesi ortalığı çınlatır. Ve artık soruşturma içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir.
Hava kuvvetlerinden müstafi, THY’den kovulma, nevzuhur dedektif Remzi Ünal’ ın yolu bu kez, iki rakip tekstil firmasına ait olan futbol takımlarının küme düşme mücadelesinde şike yapılacağı iddiası üzerine iki eski ortak, yeni iki rakip İlhan Karasu ve Cem Tümer ile kesişir. Şike durumunu araştırırken ortaya bir de ceset çıkar. Dedektif Remzi Ünal bu durumun içinden çıkabilecek midir?
Yazarın okuduğum üçüncü kitabı. Daha okunmamış dört kitabı mevcut elimde. Romanlar tam polisiye tadında olmasa da merak uyandırıcı, Sherlock Holmes tadında.Sayfalar hızla tükeniyor. Polisiye türüne yeni başlayacaklara özellikle tavsiye ederim.
Üçüncü sayfadan anladığıma göre evimde kapalı geçirdiğim Pazar boyunca İstanbul'da birileri birilerini dört kez öldürmüştü, ikisi bilinen, ikisi bilinmeyen nedenlerden.