İçsel Hayatların Sinemacısı - Krzysztof Kieslowski Sözleri ve Alıntıları
İçsel Hayatların Sinemacısı - Krzysztof Kieslowski sözleri ve alıntılarını, İçsel Hayatların Sinemacısı - Krzysztof Kieslowski kitap alıntılarını, İçsel Hayatların Sinemacısı - Krzysztof Kieslowski en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Andrey Tarkovski son yılların en büyük yönetmenlerinden birisiydi... Ne yazık ki öldü. Herhalde daha fazla yaşayamadığı için. İnsanlar genellikle bu yüzden ölürler. Ölüm sebebinin kanser, kalp krizi ya da araba altında kalma olduğu söylenebilir, oysa aslında insanlar yaşamaya devam edemedikleri için ölürler."
Filmlerinizde bir sürü çirkinliğe yer veriliyor. Manzara çirkin, insanlar solgun, hatta hava bile bozuk.
Kieslowski: Çünkü dünya çok renkli bir yer değil.
Din açık bir şekilde köleleştirmedir. İradi olarak, hatta arzuyla seçtiğiniz bir köleleşmedir. Yine de benim gözümde inanç, bir özgürlük fırsatıdır. İnanç, özü itibariyle, kurumsallaşmış dinlerden
ayrı bir şeydir.
... çekimler bittikten sonra da arabama atlayıp gitmiyorum, arabaların yüklenmesine yardım etmeye çalışıyorum. Gerçi bana izin vermiyorlar;
kesin bir işbölümü yapıldığı kanısındalar. Benimse tamamen farklı bir görüşüm var. Filmi hepimizin yaptığını biliyorum; şüphesiz herkes kendi çalıştığı kısımdan sorumlu, ama bütününden hepimiz sorumluyuz.
İlk filmim, şimdiye kadar becerebildiğim en iyi filmimdir. Televizyon için yapılmıştı; bu film (Fotoğraf) şimdi yok, negatifi bile yok. Çok
umursadığımdan değil ama, siktiğimin filmini benden çaldılar işte.
"Bir yönetmenin ayrıcalığı kendisini çok daha kuvvetli biçimde, bir olayı etkilemekten ziyade o olayın ve onu ifade etme yönteminin seçilmesinde gösterir. Önemli olan bir sahneyi yönetmekteki degil, onu yeniden üretmekteki öznelliktir." (Robert Drew)
Ama bir filmi bir amaç doğrultusunda çekiyorsunuz.
Kieslowski: Doğru.
Ne uğruna?
Kieslowski: Kendim için. Elbette ömrüm boyunca bunu kimseye söyleyemem herhalde.
Her yönetmen eserleriyle mümkün olan en geniş seyirci kitlesine ulaşma hayalini kurmaz mı, hatta bilinçaltıyla bunu istemez mi?
Kieslowski: Evet, elbette bunu ister. Örneğin ben, filmlerimin birkaç arkadaşımca beğenilmesini isterim... Benim için önemli olan insanların sayısı iki elin parmağı kadar.
İnsanların filmde adı konmamış, hatta ifade edilmemiş yönler fark edip yorumlamaları hoşuma gidiyor. Filmlerin hayat bulması dediğimiz şey bu. İşte bu yüzden film çekiyorum; çünkü sohbete girmek istiyorum. Sohbet demek sizde olmayan şeyi başka birinden duymak değil midir? Hatta bu süreçte siz de kendinizde beklenmedik şeyler keşfedebilirsiniz.
Ona göre, yalnızca dış mekânların ya da toplumsal performansların değil, "insanların kafataslarınının içinde neler olduğuna bakılmak istendiği bir zaman gelmişti"
Din açık bir şekilde köleleştirmedir. İradi olarak, hatta arzuyla seçtiğiniz bir köleleşmedir. Yine de benim gözümde inanç, bir özgürlük fırsatıdır. İnanç, özü itibariyle, kurumsallaşmış dinlerden ayrı bir şeydir.