Devirler geçecek, hayranlıklar görecek, düşmanlıklar görecek, varlığı da, yokluğu da bütün unsurları ile tadacak, fakat saadeti sadece bir hatıra olarak tanıyacaktı.
Kalmak!… İşte ölümden de önemli, ölümden de çapraşık ve zor olan mesele. Asıl mesele kalmaktı, günlerin getirecekleri ile boğuşmaktı, onlara yenilmemek veya onlara layık olmaktı, aşınmadan, bozulmadan, çirkinleşmeden, satılmadan ayakta kalabilmekti.
Gülmek ve gülmek için sebepler icad etmek lazımdı. Takılmak, şakalaşmak için hiçbir fırsatı kaçırmamalıydı. Fırsat mı yok? Bunu da icad etmek lazımdı. Neşe de dua kadar destekliyordu insanı.