İnsan fıtraten gayet zayıftır. Halbuki her şey ona ilişir, onu müteessir ve müteelim eder. Hem gayet âcizdir. Halbuki belaları ve düşmanları pek çoktur. Hem gayet fakirdir. Halbuki ihtiyacatı pek ziyadedir. Hem tembel ve iktidarsızdır. Halbuki hayatın tekâlifi gayet ağırdır. Hem insaniyet onu kâinatla alâkadar etmiştir. Halbuki sevdiği, ünsiyet ettiği şeylerin zeval ve firakı, mütemadiyen onu incitiyor. Hem akıl ona yüksek maksatlar ve bâki meyveler gösteriyor. Halbuki eli kısa, ömrü kısa, iktidarı kısa, sabrı kısadır.
{يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعْبُدُوا۟ رَبَّكُمُ ٱلَّذِى خَلَقَكُمْ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ ▪ ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ فِرَٰشًا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءً وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَخْرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزْقًا لَّكُمْ ۖ فَلَا تَجْعَلُوا۟ لِلَّهِ أَندَادًا وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ}
Yani "Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabb'inize ibadet ediniz ki takva mertebesine vâsıl olasınız. Ve yine Rabb'inize ibadet ediniz ki arzı size döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semadan suları indirmiş ki sizlere rızık olmak üzere yerden meyve ve sair gıdaları çıkartsın. Öyle ise Allah'a misil ve şerik yapmayınız. Bilirsiniz ki Allah'tan başka mabud ve hâlıkınız yoktur."