Foto muhabir Sam yaşadığı üzücü şeylerden kaçmak için uzunca bir süre New York da kalmaya karar verir. Kimseyle iletişim kurmayan, yemeğini, kahvesini, kirasını yazılı kağıtlar sayesinde çözen Sam, zorda kaldığında ise cebinde sakladığı ‘Merhaba ben sağırım. Lütfen benimle bir daha konuşmayın. Teşekkürler.’ yazılı kâğıtı uzatarak izolasyonunu sağlıyor. Çektiği fotoğrafları çıkartan Sam, bir ayrıntı fark ediyor. Çoğu fotoğrafında çıkan, gizemli kızı aramaya başlıyor. Bu arayışla, Sam’in kalp kırıklığının ve neden herkesten izole bir hayat yaşamak istemesini zamanla öğreniyoruz. Bakıp da göremiyorsan belki de sorun, kendini gerçekten dinlemiyor olmandır. Dünyanın sesinin kulağında yankılandığına inanırsan eğer göreceksin diyor kitap bizlere.