Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küller Gönderileri

Küller kitaplarını, Küller sözleri ve alıntılarını, Küller yazarlarını, Küller yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
88 syf.
8/10 puan verdi
Son pişmanlık fayda etmez!
Değerli edebiyatçımızın 19 yaşında kaleme aldığı ilk eseri. Bence genç yaşına rağmen böyle güzel edebi dille yazılmış olması büyük başarı. Kitabın ön sayfasında eserine hayal ürünü diye dudak bükenlere küçük bir notu var. İçinde eski kelimeler fazlasıyla yer almasına rağmen çok rahat okunabilen, karşılıklı mektuplardan oluşan uzun hikâye. Hikâyenin konusu Namık ile Suzan'ın aşırı kıskançlık dolu büyük aşkı. Namık'ın Suzan'a karşı şüpheci duygularının aşırılığı ve kontrolden çıkması nedeniyle acıyla sonlanan bir aşk. Üstelik yaşları çok gençken ve evliliklerinin sekiz yıl gibi kısa bir süreye sığdırılmışken böyle hazin bir şekilde bitmesi neticesinde geriye annesiz kalan iki küçük çocuk ve faydasız pişmanlıklarla dolu bir baba. Artık Namık'ın tek avuntusu asla görüp okuyamadığı, Suzan'ın çocuk yaşlardan beri yazıp sakladığı, ona olan sevgisini tüm kalbiyle anlattığı hatıratlardan oluşan yirmi defterin yanmış külleri...
Küller
KüllerHalide Nusret Zorlutuna · Panama Yayıncılık · 2019112 okunma
Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir Mübtelâ-yı gama sor kim giceler kaç saat *Uzun geceyi müneccim ile vakti ayarlayan ne bilir Gecelerin kaç saat olduğunu dert düşkününe, gamı çekene sor
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
Aşk, kıskançlık üzerine yazılmış bir roman gibi gözükse de aslında çok iyi bir psikolojik tahlil kitabı. Olayları mektuplar ve tutulan defterlerdwn okuyoruz. Yazarın tefrikadan kitaba dönüşen romanı. Tavsiyedir.
Küller
KüllerHalide Nusret Zorlutuna · Panama Yayıncılık · 2019112 okunma
“Ben de zaten, onun güneşli ve cehennemli gözlerinde yanmış bir yığın kül değil miydim?..”
“Ve yaşadım. İşte kaç senedir bu katı, dikenli yokuşta, bu karanlık ve mesmum havanın içinde yürüyorum. Ne bir rehber, ne bir asa, ne de ümit veren bir pırıltı!.. Bilsen, bu hayat, nasıl her saniyesine işkencelerle dolu bin ölüm gizliyor! Ve düşün ki ben, daha birçok gün, birçok ay ve belki de birçok sene buna tahammül edeceğim! Feci, değil mi?..”
“Artık nefes almıyor, artık hiç, hiç gözlerini açmayacak… Onu gömecekler, değil mi hanımefendi?.. Onun altında yattığı toprakların üstünde benim ayaklarım nasıl basar?”
Reklam
“Zaten öyledir: İnsan bir şeyi arzu ederse ekseriya muvaffak olamaz.”
“Zavallı başım; senin geniş, kuvvetli göğsüne dayanmak için yanıyor. Ellerim buz gibi. Sen onları ince uzun parmaklarınla nasıl sıkar, ısıtırdın…”
“Sensiz geçen günlerde zehirler var, sevgilim!” (Necile) Evet; zehirler, iğneler, dikenler, bilir miyim? Bin türlü azap işte! Ve daha ziyade, renksiz, kokusuz, gayesiz bir boşluk!”
“Ah! Ondan ayrı geçen senelerin kaç uzun asırdan mürekkep olduğunu da bir bana sorsalar!”
Reklam
“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir Mübtelâ-yı gama sor kim giceler kaç saat” (Uzun geceyi müneccim ile vakti ayarlayan ne bilir Gecelerin kaç saat olduğunu dert düşkününe, gamı çekene sor)
“Evet, onu niçin bu kadar derin bir aşkla sevmiştim? Bu suali kendi kendime sormak aklıma bile gelmemişti. Onun her hali, her sözü, her kımıldayışı başlı başına bir aşk yaratmaya o kadar kabiliyetli idi ki!”
“Her gün hakiki hayat tipleri önünde o kadar bunalan zavallı ruhlarımız, ‘hayal’ adlı mübarek teselliyi kitaplarda da bulmasın mı?..”
Beni kimse tamamen anlamadı, Semra. Bu yirmi yedi senelik ömrüm, müselsel istifham işaretlerinden vücuda gelen bir zincire pek benzer, beni hepiniz biraz ateşli, biraz hodkam, heveskar bir kadın tanırsınız. Çok sevdiğiniz, fakat ruhumun o çocuk samimiyetini hiçbiriniz keşfedemediniz. Önünüzü açtım, görmeden geçtiniz...
Her gün hakiki hayat tipleri önünde o kadar bulunan zavallı ruhlarımız, "hayal" adlı mübarek teselliyi kitaplarda da bulmasın mı?
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.