Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kültür Köprüsü

Nihad Sâmi Banarlı

En Eski Kültür Köprüsü Gönderileri

En Eski Kültür Köprüsü kitaplarını, en eski Kültür Köprüsü sözleri ve alıntılarını, en eski Kültür Köprüsü yazarlarını, en eski Kültür Köprüsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Fuzuli
“Fazla” ve “lüzumsuz” manalarına gelen Fuzuli mahlasını ise şair, şöyle bir mecburiyet dolayısıyla kullanmıştır. Fuzuli önceleri güzel mânalı bir takım mahlaslar almış, fakat kısa bir zaman içinde bu isimlerin etrafındaki şairler tarafından da benimsenip kullanıldığını görmüştür. Bu isim benzerliği dolasıyla kendi şiirlerinin başkalarına mâledilmesinden ve bilhassa başkalarına ait şiirlerin kendi eserleri arasına katılmasından çok korkan büyük şair bu mühim müşkülünü ancak hiç kimsenin kullanmaya cesaret edemeyeceği bir isim takınmak suretiyle halledebilmiş ve böylelikle, Osmanlı lisanında manası güzel olmayan bir sözü dilimizin en güzel ve en sevgili kelimelerinden biri haline getirmiştir.
Sayfa 73
Muazzam ifadeler.
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak! Neden ? Çünkü korkmak, her zaman ödü patlamak manasında değildir. Korkmak, çoğu zaman asil bir his, bir endişedir. Çocuğun çok ateşi var, doktor korkuyorum! diyen bir annenin asil korkusu gibi... Bir tren istasyonunda, bir uçak alanında tren veya uçak gelmeyip de yolları kar, ufukları karanlıklar sarınca: geciktiler, yolda kalmalarından bir kazaya uğramalarından korkuyorum! diyenler hiçbir zaman bu sözü can korkusuyla söylemiş değillerdir. Demek ki korku, her zaman ödleklik değil, çoğu zaman bir fazilet bir asil his, bir endişedir. İstiklal Marşı şairi ise, büyük milletine seslenerek şunu söylüyor: -Senin için bu endişe de yoktur. Batı ufuklarını kaplayan bu al renk sönebilir. Hatta sönecektir. Çünkü onun ardında bu rengin sönmemesi icin, kanının son damlasını vermekten çekinmeyen, büyük bir millet yoktur. Rengi, Şafak renginde alevlenen al sancak ise sönmez! Çünkü onun sönmesi icin bu yurdun üzerinde tek bir tüter ocak kalmaması, tek bir aile, tek bir Türk kalıncaya kadar bütün Türk milletinin millet halinde ölmesi lazımdır. Bu da mümkün değildir.
Sayfa 379
Reklam
-Tevfik Fikret
Fikret’in aşk ve kadın mevzuunda aşırı faziletli bilinmek isteyişi bazı arkadaşları tarafından biraz fazla saflık halinde tasvir edilmiştir. Hatta, bir bakıma, gülünç bir davranış mahiyetinde gösterilmiştir. Mesela şair, Cahit’le birlikte, sokakta yürürken, Cahit’i daima sağ yanına alırmış. Bâzı dalgın zamanlarında ise arkadaşının sağ tarafında yürüdüğü olurmus. Sonra birdenbire hafif bir tebessümle yer değiştirir hemen genç arkadaşının soluna geçermiş. Fikret bu hareketinin sebebini de Hüseyin Cahit’e şöyle izah edermiş: vücudunun sol tarafında kalbi varmış. Kalbi ise yalnız karısına aitmiş. Böyle olunca, onun kalb tarafına kim olursa olsun bir başkasının geçmemesi lazım gelirmiş.
Sayfa 259
Bizim bir kısım zavallılarımızın yanıldıkları nokta şiiri yaradılıştan bir şiir iman ve tahassüs iklimi olan şark ülkelerinden başka yerde aramalarıdır. Öyle sanırım ki bu dalalet bir gün Nedim’in veya Fuzuli’nin hayatını filme alacak. Amerikalıların sinemaskopları karşısında uyanacaktır.
Sayfa 556
Nazım Hikmet mesela Mehmed Akif’ten söz ederken: - Akif büyük şair, inanmış adam! der. Bu sözde Akif’in dini ve milli imanına karşı, bunları tanımış fakat onlara ihanet etmiş bir adamın derin imrenişi vardır.
Sayfa 305
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.