Metodolojik Bir Yaklaşım

Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler

Ahmet Yaşar Ocak

En Eski Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler Gönderileri

En Eski Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler kitaplarını, en eski Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler sözleri ve alıntılarını, en eski Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler yazarlarını, en eski Kültür Tarihi Kaynağı Olarak Menâkıbnâmeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her halükarda, bilhassa 11. yüzyıldan sonra tarikatların ortaya çıkmasıyla birlikte keramet, bunların başındaki şeyhlerin mutlak otoritelerini sağlamak için en tesirli araç oldu. Şeyhin kerametleri ne kadar çok, çeşitli ve yaygın olursa, müritler de o nisbette pasif ve telkine hazır hale geliyorlardı. Bunun sonucunda ise şeyhe olan bağlılık sarsılmaz bir nitelik kazanıyordu.
Genel olarak herhangi bir tarikata mensup bir velinin menkabelerini ihtiva eden eserlere menakıb veya menakıbname adı verilmektedir. Bu eserlerin yazılışındaki temel gaye, muhakkak ki o velinin müritlerinin yetişmesi ve dolayısıyla tarikatın bütünlüğünü sağlamaktır. Fakat ikinci olarak velinin ve tarikatının propagandasını yapmak gelir.
Reklam
Menakıbname yazarı nadiren muhayyilesini kullanmakla beraber, aslında halkın mahsulü olan menkabeleri tertip ve tasnif ederek yazıya geçiren şahsiyettir. Bu şahsiyet çoğu zaman, menkabelerini yazıya geçirdiği velinin tarikatından yetişmekte olup bazen kalemine hakim, sağlam bir kültüre sahip münevver biri olabileceği gibi, basit bir mürit de olabilir. Hatta tarikatın dışından bir yazarın da bazen menakıbname kaleme aldığı görülmüştür.
Menakıbnamelerin kültür tarihi kaynağı olma açısından bizce en önemli özelliklerinden biri de, şu işaret edilen hususlarda bazen son derece değerli kayıtlara sahip olmalarıdır. Bilhassa tarihi bir zemine dayanan menakıbnamelervbu hususta çok verimlidirler. Mesela Menakıb-ı Sipehsalar ve Menakıbu'l-Arifin, 13.-14. yüzyıllar Anadolu'sunun iç durumunu, şehir hayat ve teşkilatını, değişik içtimai tabakaları; Menakıbu'l-Arifin, içtimai ve iktisadi hayatı, tabakalar arasındaki münasebetleri, birtakım dini cereyanları, adet ve gelenekleri mükemmel bir tarzda aksettirmektedir. O devrin hiçbir vekayinamesinde bu bilgileri bulmak mümkün değildir. Menakıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli, Vilayetname-i Hacım Sultan ve Menakıb-ı Seyyid Harun-ı Veli gibi eserler, 13.-15. yüzyıllarda Anadolu'nun muhtelif bölgelerinin içtimai durumlarını, toplum hayatının bazı yönlerini ve geleneklerini dikkate değer satırlarla anlatırlar. Hatta Vilayetname-i Sultan Şucauddin'de de yer yer bu konuda pasajlara rastlamak mümkündür. Vilayetname-i Otman Baba ise, özellikle Rumeli şehir ve köylerin içtimai durumu hakkında ilgi çekici kayıtlar ihtiva eder.
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.