Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasal Teoloji ve Kültürel Egemenlik

Kültürün İktidarı

Ali Fuat Bilkan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Vezir Kündürl'nin 1064'te azledilip bir süre sonra yerine Nizamülmülk'ün getirilmesiyle birlikte, Eş'ari-Şafîler üzerin­deki baskılar da sona ermiş ve bu tarihten itibaren Selçuklu­ların kurduğu medreselerde, bilhassa Nizamülmülk'ün bilinç­li politikasıyla, bu kez Eş'arîlerin hakimiyeti başlamıştır.
Buna çok sevindim ve şöyle dedim: 'Ey filozof, sana soru sorabilir miyim? 'Sor' dedi. 'Hüsn' (iyilik, güzellik) nedir? diye sordum. 'Akılda iyi ve güzel olan' dedi. 'Sonra nedir?' di­ye sordum. 'Şeriatta iyi ve güzel olandır' dedi. 'Sonra nedir?' di­ye sorduğumda, 'çoğunluğun nezdinde iyi ve güzel olandır' de­di. 'Sonra nedir?' diye sorulunca, 'sonra, sonra yoktur' dedi."
Reklam
Bu konuda, Halife Mansür'un İmam Malik'e, Muvatta adlı ese­rinin "mahkemelerde resmi bir kanun metni olarak kullanılma­sını teklif ettiği" , ancak İmam Malik'in bunu kabul etmediği nakledilir.
Nizamülmülk'ün eserinde, çağdaşı ve hilafet fikrinin en bü­yük teorisyenlerinden olan Maverdî'nin eserindeki hilafet, ha­lifenin seçimi, vezirliğin kısımlara ayrılması gibi hususların hiçbiri bulunmaz. Zira onun konu edindiği sistem, halifelik kurumuna karşı sultanın aristokratik yönetimi altında geli­ şen monarşik sistemdir.
İnsanı değil devleti, zulmü değil fitne çıkma riskini, adaleti değil kudreti öne çıkaran bu zihniyet, Islam düşüncesindeki meşrutî yönetim tarzının anlaşılması ve uygulanmasının önündeki en büyük engeli oluşturmuştur.
İnsanda birinci derecedeki tasarrufu ruha ait kabul eden ve ruhun iradesinin de akıl yoluyla icra edildiğini belirten lb­nü'l-Arabi, her iki alem arasında kurduğu ilişkiye göre, vezi­rin konumunu peygambere benzetir. Bu bakımdan karar mer­cii olan ruh (hükümdar) ile yürütme erkine sahip olan akıl (ve­ zir), "küçük alem"deki egemenliği paylaşan iki farklı güç ola­rak öne çıkar.
Reklam
Hat­ta Küfe'nin bir tarafında helal olan bir mesele, başka bir tarafında haram sayılmaktadır. Öyle ki bütün bu farklılıklar, Müs­lümanların kanları ve mahremiyetlerini ilgilendiren alanlarda dahi uygulanmaktadır. Yetkileri ve hükümleri geçerli olan ka­dılar, bu hükümlerle hükmetmektedirler.
Sayfa 190Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.