Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4

Hayreddin Karaman

En Eski Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4 Gönderileri

En Eski Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4 kitaplarını, en eski Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4 sözleri ve alıntılarını, en eski Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4 yazarlarını, en eski Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir - 4 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Namazda derin saygı hali yaşamak, kurtuluş'un imandan sonraki ilk şart olarak gösterilmiştir.
Fakat sembolik yönü de olan namazın bu manevi derinliği kazanabilmesi için bedensel hareketler, dilin ayet ve duaların lafızlarını okuması yeterli değildir. Bu şekli kalıpların kalpteki kulluk niyeti ve bilinci ile bütünleştirilmesi , Allah'a saygı şuuruyla anlamlı hale getirilmesi gerekir. (Mü'minun) süresi tefsiri)
Reklam
Sâd Suresi - 24 .
Dâvûd şöyle dedi: “Senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle doğrusu sana karşı haksızlık etmiştir. Zaten aralarında ortaklık ilişkileri bulunanların çoğu birbirine haksızlık ederler; yalnız iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapmakta olanlar böyle değildir; ama onlar da o kadar az ki!” Dâvûd (böyle bir temsil ile) kendisini sınadığımızı anladı. Bunun üzerine rabbinden kendisini bağışlamasını dileyerek secdeye kapandı ve bütünüyle O’na yöneldi.
Sâd Suresi 26
“Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde halife yaptık; onun için insanlar arasında adaletle hükmet; nefsin isteklerine uyma, sonra seni Allah yolundan saptırır. Kuşkusuz, Allah yolundan sapanlara, hesap verme gününü unutmaları yüzünden çok ağır bir azap vardır.”
Fasle’l-hitâb
İbn Âşûr, “anlaşmazlıkları bitiren konuşma yeteneği” diye çevirdiğimiz “fasle’l-hitâb” deyimini, “sözün belâgatlı olması, dinleyenin daha fazla açıklama yapılmasına ihtiyaç duymayacağı derecede beklenen anlamı içermesi” şeklinde açıklar (XXIII, 229). Aynı deyim, Hz. Dâvûd’un, özellikle yargılama sırasında konuyu iyice kavrayarak adalete uygunluk bakımından isabetli hükümler verme yeteneği şeklinde de açıklanmıştır. Zemahşerî’ye göre bu deyim, Dâvûd’un yargı, hükümet işleri, yönetim ve meşveret gibi konulara dair konuşmalarındaki doğruluğu, hak ve adalete uygunluğu ifade eder (III, 321). Böylece âyet, iyi bir devlet ve hukuk adamının sahip olması gereken özelliklere de işaret etmektedir.
Sayfa 573 - Sâd Sûresi 20.Kitabı okuyor
Yahudi kültüründe Dâvûd kral olarak bilindiği için Kitâb-ı Mukaddes yazarının onun hakkında belirtildiği türden çirkin olaylar yakıştırması veya nakletmesi, üstelik onun daha kocası sağ iken kadınla yattığını ve kadının hamile kaldığını dahi ileri sürmesi (bk. II. Samuel, 11/4-5) yahudi geleneği açısından normal görülebilir. Ancak Kur’an’da Dâvûd aleyhisselâm, peygamberler arasında zikredilmiş; İslâmî öğretide peygamberler birer iman ve erdem âbideleri olarak gösterilmiş ve bu türden büyük günahlar işlemeleri mümkün görülmemiştir. Bu sebeple yukarıda özeti verilen rivayetlerin gerçeği yansıttığı kesinlikle kabul edilemez.
Sayfa 576 - Davacıların kıssası. Sâd Sûresi 24.Kitabı okuyor
Reklam
Dâvûd hem peygamber hem hükümdar olduğu için kelimenin her iki anlamıyla da halifedir. Burada şu noktalara da dikkat çekilmektedir: Herkes hakkında gerekli olmakla birlikte özellikle Dâvûd gibi peygamber ve hükümdar olanlar için daha da önemli bazı görevler vardır, bunların başında da adalete riayet ve nefsanî arzuları yenme gelir. Aksine davranışlar, kişiyi Allah yolundan saptırır, dolayısıyla daha başka günahların işlenmesine de sebep olur.
Sayfa 577 - 38 / Sâd Sûresi · 25 – 26Kitabı okuyor
Hz. Dâvûd’un (A.S.) gücünün iki kaynağı:
Dâvûd’un bu gücünün iki kaynağına değinilmiştir. Bunlardan biri yönetim ve hükümlerinde adaleti gözetmesi, diğeri de hatalarının farkına varıp pişman olması ve Allah’a yönelip O’na ibadet ve dua etmesi, tövbe edip bağışını dilemesidir. Böylece Hz. Peygamber’e ve onun şahsında ümmetine şu ders verilmektedir: İşlerinizde adaletten ayrılmaz, yanlışlarınızı düzeltip Allah’a yönelir, O’nun huzurunda ibadet eder, engin mağfiretine sığınır, böylece ruhunuzu kötülüklerden arındırırsanız, Allah katında değeriniz yükseleceği gibi düşmanlarınıza karşı da güçlü olur, sonunda başarıyı siz elde edersiniz.
Sayfa 577 - 38 / Sâd Sûresi · 25 – 26Kitabı okuyor
38 Sâd Sûresi Nüzûlü
Mushaftaki sıralamada otuz sekizinci, iniş sırasına göre de otuz sekizinci sûredir. Kamer sûresinden sonra, A‘râf sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.